Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/16097 E. 2018/23896 K. 08.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16097
KARAR NO : 2018/23896
KARAR TARİHİ : 08.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ibranamenin geçerliliği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
818 Sayılı Borçlar Kanunu döneminde düzenlenen ibranamelerin geçerliliği sorunu, Yargıtayın ibraname konusunda yerleşmiş uygulamaları çerçevesinde değerlendirilmektedir.
Miktar içeren ibra sözleşmelerinde, alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur. Buna karşın kısmi ödeme hallerinde ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir.
Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise, geçerlilik sorunu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi yapılmalı ve somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır. Fesihten sonra düzenlenen ve alacak kalemlerinin tek tek sayıldığı ibranamede, irade fesadı haller ileri sürülüp ispatlanmadığı sürece ibra iradesi geçerli sayılmalıdır.
İbranamede yer almayan işçilik alacakları bakımından, borcun sona erdiği söylenemez. İbranamede yer alan işçilik alacaklarının bir kısmı yönünden savunma ile çelişkinin varlığı ibranameyi bütünüyle geçersiz kılmaz. Savunma ile çelişmeyen kısımlar yönünden ibra iradesine değer verilmelidir. Başka bir anlatımla, bu gibi durumlarda ibranamenin bölünebilir etkisinden söz edilebilir. Bir ibraname bazı alacaklar bakımından makbuz hükmünde sayılırken, bazı işçilik hak ve alacakları bakımından ise çelişki sebebiyle geçersizlikten söz edilebilir. Aynı ibranamede çelişki bulunmayan ve miktar içermeyen kalemler bakımından ise borç ibra yoluyla sona ermiş sayılabilir.
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi 31.03.2012 tarihinde feshedilmiştir. Fesihten sonra düzenlenen noter onaylı ve 04.04.2012 tarihli ibranamede davacı, brüt 1.787,57 TL kıdem tazminatını, brüt 886,50 TL aylık ücretini ve çalışma süresi içindeki bütün ücretlerini, her türlü sosyal hakkını, hafta ve genel tatil günlerine ait ücretlerini, fazla çalışma ile yıllık izin ücreti alacaklarını tamamen aldığını beyan etmiştir. Anılan ibraname savunma ile çelişmediği gibi davacı tarafça ibranamenin irade fesadıyla alındığı da iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda yukarıda belirtilen ilkeler de gözönüne alınarak, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacakları yönünden söz konusu ibranamenin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.