Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/16049 E. 2018/23219 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16049
KARAR NO : 2018/23219
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının … akdine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Mahkemece, usulünce açılmış bir dava olmadığından asgari geçim indirimi alacağı hakkında hüküm kurulmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındakalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta; 25.07.2012 tarihli … sözleşmesi ile davacının, siteye ait arıtma tesisinin bakımı, site ortak yerlerinin temizliği ve düzeni, sitenin ilaçlanması, sitenin yaz sezonu dışında güvenliğinin sağlanması ile sorumlu olduğu, başka yerde çalışamayacağı ve mesai saatleri içerisinde işyerini terk edemeyeceği, hizmetlerin Site Görevlisi Yönetmeliği’ne göre yerine getirileceği kararlaştırılmıştır.
Davacı tanıklarından biri 2000 yılından beri sitede oturduğunu, davacının mesaisinin 08.00-18.00 saatleri arası olduğunu, Haziran-Eylül ayları arasında ise 08.00-23.00 saatleri arası çalıştığını, diğer davacı tanığı ise 2010 yılından beri sitede oturduğunu, davacının yaz- kış 08.00-20.00/20.30 saatleri arası haftanın yedi gün çalıştığını beyan etmiştir. Davalı tanığı … de, sitenin yazlık olduğunu, kış sezonunda 4-5 aile kaldığını, yoğunluğun yaz sezonunda olduğunu, davacının ne zaman çağrılsa geldiğini beyan etmiştir. Belirtilen tanık anlatımları ve yapılan işin niteliğinden, davacının haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arası çalıştığı; Haziran-Eylül tarihleri arasında ise haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arası çalıştığı; yasal ara dinlenme sürelerinin mahsubu ile; Haziran ayı başından Eylül ayı başına kadar haftada 18 saat; diğer zamanlarda haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmaktadır.
Mahkemece bu kabul şekline göre fazla çalışmanın hesaplanması yerine talebin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.