Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/15845 E. 2018/22971 K. 23.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15845
KARAR NO : 2018/22971
KARAR TARİHİ : 23.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde operatör yardımcısı olarak çalıştığını, … sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatıve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kıdem tazminatı hesabına esas ücretin belirlenmesi noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının kıdem tazminatına esas ücretinin tespitinde yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesi hükümlerine göre davacıya sağlanan menfaatler de dikkate alınarak kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanmıştır. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları, davacının Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hem toplu … sözleşmesinin 38. maddesinde öngörülen yıllık 90 günlük ücret tutarındaki ikramiyenin hem de tanık anlatımlarında belirtilen yıllık 120 günlük ücret tutarındaki ikramiyenin çıplak brüt ücrete eklendiği görülmektedir. Oysa tanık anlatımlarında ifade edilen ikramiye ve diğer yardımların davacının sendika üyesi olduğu döneme ilişkin olduğu açıktır. Davacı, sendikalı olduğu dönemde sadece toplu … sözleşmesinden doğan haklardan yararlanmıştır. Tanıklar da, davacının hem toplu … sözleşmesinden yararlandığını, hem de işyeri uygulaması haline dönüşmüş bir ikramiye ödemesinden yararlandığını ileri sürmemiştir. Dosya kapsamına göre, sadece toplu … sözleşmesinin ilgili hükmü dikkate alınarak davacıya ödenen ikramiyenin kıdem tazminatına esas ücrete eklenmesi gerekirken, ayrıca yılda üç ayda bir olmak üzere işyeri uygulaması şeklinde ikramiye ödendiği kabul edilerek sonuca gidilmesi hatalıdır.
Aynı şekilde yürürlükte bulunan toplu … sözleşmesinin “bayram harçlığı” başlığını taşıyan 39. maddesinde, sendika üyesi işçilere ramazan ve kurban bayramlarından üç gün önce net 125,00 TL bayram harçlığı ödeneceği ifade edilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hem toplu … sözleşmesinin 39. maddesinde düzenlenen bayram harçlığının, hem de tanıklarca dini bayramlarda verildiği beyan edilen 125,00 TL değerindeki alışveriş çeki tutarının kıdem tazminatı hesabında dikkate alındığı görülmektedir. Ancak tanıklar dini bayramlarda verilen 125,00 TL tutarında tek bir alışveriş çeki uygulamasından söz etmiştir. Bu husus araştırılıp, açıklığa kavuşturulmadan, biri çek diğeri nakden olmak üzere iki ayrı bayram harçlığı bulunduğu kabul edilerek karar verilmesi de isabetli değildir.
Ayrıca, kıdem tazminatına esas ücret belirlenirken davacıya yapılan her türlü yardım ve parasal menfaatin son bir yıl içindeki tutarının dikkate alınması gerektiği açıktır. Dosya kapsamından … sözleşmesinin 11/11/2013 tarihinde feshedildiği, davacının sendika üyelik tarihinin ise 29/07/2013 tarihi olduğu tespit edilmektedir. Şu halde öncelikle davacının hangi tarihten itibaren toplu … sözleşmesinden yararlanmaya başladığı hususu açıklığa kavuşturulmalı, toplu … sözleşmesinden doğan menfaatler yararlanma süresi ile orantılı biçimde kıdem tazminatı hesabına esas ücrete dahil edilmelidir. Davacının kıdem tazminatına esas ücreti belirlenirken, fesih tarihinden geriye doğru bir yıllık menfaat toplamının kıdem tazminatına esas ücrete ilave edilmesi yerinde değildir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç:Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.