Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/15783 E. 2018/22508 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15783
KARAR NO : 2018/22508
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … Yapı … … İnşaat Taah. Tic. San. Ltd. Şti vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalılar bünyesinde çalışmakta iken 19/03/2013 tarihinde … sözleşmesinin haksız feshedildiğini,haklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … A..Ş vekili, husumet itirazından bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini,fazla mesai yapmadığını, genel tatillerde çalıştığında ücretinin ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Somut olayda, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ve genel tatil alacakları hesaplanmış, ayrıca bu alacaklara ilişkin ödemelerin mahsubunu Mahkemenin takdirine sunmuştur.Mahkemece gerekçede tediye makbuzlarında yapılan ödemelerin mahsubuna itibar edildiği belirtilmiş, ıslah olmadığıdan dava dilekçesinde talep edilen miktarlar hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamında bilirkişinin hesapladığı alacak miktarlarından ödendiği kabul edilen miktarlar mahsup edildiğinde davacının fark alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca dava açılmadan yapılan ödemeler dikkate alındığında davacının fark alacağının bulunmadığı,bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.