Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/15569 E. 2018/22559 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15569
KARAR NO : 2018/22559
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı şirkette 27.02.2008 tarihinden … akdini haklı olarak feshettiği 15.07.2014 tarihine kadar satış temsilcisi olarak aralıksız çalıştığını, ayrıldığı tarihte 1.250,00 TL ücret, ortalama aylık 3.500,00 TL satış primi ve 370,00 TL yemek ücreti ödendiğini, ücret artı belirlenen kriterlere göre ödenen prim sistemi ücret ile çalıştığını, … akdini haklı sebeple feshettiğini öne sürerek kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, motivasyon priminin sabit olduğunu, satış priminin her ay satış miktarına göre değiştiğini, feshin işçi tarafından haklı bir neden olmaksızın yapıldığını ve yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığını öne sürerek davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı ve bu alacağın hesabında dikkate alınarak ücret noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun’un 59. maddesinde, … sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için … sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalıya ait işyerinde 27.02.2008-15.07.2014 tarihleri arasında çalışmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının çalışma süresi boyunca 90 gün yıllık ücretli izne hak kazandığı, dosya içerisinde bulunan belgelere göre davacının 72 gün yıllık ücretli izin kullandığı (23.02.2014 tarihinde kullanılan 6 gün yıllık ücretli iznin 3 gününün yasal evlilik izni olması nedeniyle 2014 yılında 3 gün yıllık ücretli izin kullandığı kabul edilmiştir), davacının bakiye 18 gün yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu kabulüne göre hesaplama yapılmıştır. Dava dosyası içerisinde bulunan 07.12.2013 tarihli ve davacı imzalı belgede, davacının 2013 yılı dahil önceki yıllara ait kullanılmamış yıllık ücretli izninin bulunmadığı yazılıdır. Buna göre davacının 2014 yılı Şubat ayı itibariyle hak kazandığı yıllık ücretli izin süresi 20 gün olup 23.02.2014 tarihinde kullanılan 3 gün yıllık ücretli iznin mahsubu ile davacının bakiye 17 gün yıllık ücretli izin alacağı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu husus açık temyiz konusu yapılmakla 17 gün yerine 18 gün bakiye yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Diğer yandan, yıllık izin ücreti alacağı hesaplanırken davacının aylık sabit ücretinin temel ücret olduğu kabul edilerek bu ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, işçiye bir yılda ödenen toplam prim miktarının bir aya tekabül eden tutarının da eklenmesi suretiyle bulunan miktarın, aylık temel ücret kabul edilip bu tutar üzerinden yıllık izin ücret alacağının hesaplanması da hatalı bulunmuş olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.