YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15417
KARAR NO : 2018/21231
KARAR TARİHİ : 08.10.2018
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesini fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalının adresinin … il sınırları içerisinde kaldığı, davalı şirketin …’da işyeri olmadığı gibi, yapılan işin de …’da sürekli ifa edilen bir iş olmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik sebebiyle reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde yetkili ve görevli … İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, somut olay bakımından davaya bakmakla yetkili mahkemenin hangi yer iş mahkemesi olduğudur.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’na göre; iş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin yapıldığı yer mahkemesidir. Anılan düzenlemeye göre hangi mahkemede dava açılacağı hususunda seçimlik hak işçiye aittir.
Somut olayda; dava dilekçesinde davacının sondaj işçisi olduğu ileri sürülmüş, cevap dilekçesinde ise, sondaj departmanında floorman olarak çalıştığı belirtilmiştir. Davalı yanca delil olarak sunulan devamsızlık tutanaklarında ve ücret bordrolarında da davacının görevi floorman olarak gösterilmiştir. Bu itibarla, davacının davalı şirket nezdinde sondaj işçisi olarak çalıştığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ayrıca davalı yanca davacının üretim işçisi olduğunun ileri sürülmediği açıktır. Buna karşın, davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanında; davalı şirketin … ilçesinde herhangi bir yapılanmasının olmadığını, işçilerin iş oldukça …’ın ilçelerinde görevlendirildiklerini, asıl iş merkezinin … ilinde bulunmakta olup …’da sadece şube yapılanmasının olduğunu ve burada sadece petrol ve türevlerini aramak üzere yapılan sondaj işinin söz konusu olduğunu, …’da üretim işinin yapılmadığını ifade etmiştir. Bu itibarla, davalı tarafından açıkça savunulduğu üzere, davacı işçinin …’da petrol ve türevlerini aramak üzere yapılan sondaj işinde fiilen çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, mahkemece; davalı şirketin …’da işyeri olmadığı gibi, yapılan işin de …’da sürekli ifa edilen bir iş olmadığı gerekçesiyle davalı şirketin merkez adresi nazara alınarak dava dilekçesinin yetkisizlik sebebi ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
İş mahkemelerinde yetki kuralı işçiyi koruma amaçlı düzenlenmiştir ve Dairemizin yerleşmiş uygulaması gereğince kanunda belirlenen yetkili mahkemelerden birini seçme hakkı işçidedir. Davacı işçi davayı açarken seçim hakkını fiilen çalıştığı … adresi itibariyle … Asliye Hukuk Mahkemesi’nden yana kullanmıştır. Bu sebeple, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakmakla yetkili olduğu kabul edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.