Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/15364 E. 2018/22545 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15364
KARAR NO : 2018/22545
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :… Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, … akdine işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle işçi tarafından haklı nedenle son verildiğini öne sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık,kıdem tazminatı hesaplanırken kıdem tazminatı tavanının aşılıp aşılmadığı noktasında toplanmaktadır.
1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinde, “Toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleriyle belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez” şeklinde kurala yer verilmiştir.
Belirtilen üst sınır, “genel tavan” olarak adlandırılabilir. En yüksek devlet memuru da Başbakanlık Müsteşarı olduğundan genel tavan, bu görevdeki kişinin emekliliği halinde Emekli Sandığınca ödenecek olan bir yıllık ikramiye oranını geçemeyecektir.
Genel tavan, … sözleşmesinin feshedildiği andaki tavandır. Önelli fesih halinde önelin son bulduğu tarih tavanın tespitinde dikkate alınır.
İstirahat raporu içinde … sözleşmesinin işverence feshi halinde ise, rapor bitimi tarihi fesin yapıldığı tarih sayılacağından, bu tarihteki tavan gözetilmelidir.
İşverence ihbar öneli tanınmaksızın işçinin … sözleşmesinin feshine rağmen ihbar tazminatının ödenmemesi durumunda, önel süresi içinde meydana gelen tavan artışından işçinin yararlanabileceği Dairemizce kabul edilmektedir
İşçinin işe iade kararı üzerine süresi içinde başvurmasına karşın, işverence işe başlatılmaması halinde, fesih işe başlatmama tarihinde gerçekleşeceğinden, kıdem tazminatı tavanı işe başlatmama tarihine göre belirlenmelidir.
Mevsimlik işlerde, işçinin … sözleşmesinin mevsim sonu itibarıyla feshedilmesi halinde kıdem tazminatı tavanı anılan fesih tarihine göre belirlenmelidir.
Ancak, mevsim sonunda fesih yerine … sözleşmesinin askıya alındığı durumlarda, yeni sezon çalışma süresinin başlangıcında işçinin işe çağrılmaması halinde, … sözleşmesi işe çağrılmamak suretiyle feshedilmiş sayılacağından işe çağrılması gereken tarihteki tavan gözetilmelidir.
İşçinin fesih tarihinde raporlu olmasına rağmen … sözleşmesinin feshedildiği bildirilmişse, fesih sonuçlarını doğurur ve feshin gerçekleştiği andaki kıdem tazminatı tavanı gözetilir.
Özel tavan ise 1475 sayılı Kanun’un 14/6 maddesinde öngörülmektedir.
Buna göre, işçinin … sözleşmesinin yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanması ve T.C. … tabi olarak hizmetlerinin bulunması durumunda, son kamu kurumu işverenince … tabi hizmetleri için ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı, anılan kanun hükümlerine göre ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktarı geçemez.
Bir başka anlatımla işçiye ödenmesi gereken kıdem tazminatı tutarı o işçinin … tabi hizmetleri karşılığında kendisine ödenmesi gereken emeklilik ikramiyesini aşamaz. Bu özel tavan, işçinin yaşlılık veya malullük aylığının başlangıç tarihi esas alınarak belirlenir. Dairemizin istikrar kazanan uygulaması bu doğrultudadır
Kıdem tazminatının tabanını 1475 sayılı Yasa’nın 14’üncü maddesinde öngörülen her yıl için otuz günlük ücret oluşturur. Aynı maddede otuz günlük sürenin hizmet akitleri veya toplu … sözleşmeleri ile işçi lehine olarak arttırılabileceği öngörülmüştür.
4857 sayılı … Kanununun yürürlülüğü öncesinde, 1475 sayılı Yasanın 98/D maddesi uyarınca, kıdem tazminatının yasaya aykırı olarak ödenmesi cezai yaptırıma bağlanmıştı.
Sözü edilen hüküm 4857 sayılı … Kanunu döneminde yürürlükten kaldırılmış olsa da, tavanı öngören 14 üncü madde halen yürürlüktedir.
Buna göre kıdem tazminatı tavanını öngören kuralın mutlak emredici olduğu kabul edilmelidir. Öğretide kıdem tazminatı tavanını bertaraf eden sözleşme hükmünün batıl olduğu görüşü ileri sürülmüştür (Akyiğit, Ercan: … Kanunu Şerhi, 2. Baskı … 2006 s. 2486; Mollamahmutoğlu, Hamdi: … Hukuku, 3. bası, … 2008, s. 838; Çelik, Nuri: … Hukuku Dersleri, 21.bası, s. 316. ; …: Kıdem Tazminatı Tavanının Mutlak Emrediciliği, Sicil, Sayı 12, s. 44). Dairemizce de kıdem tazminatı tavanının yasada emredici şekilde düzenlendiği ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Ancak, yasayla aksine imkan veren hallerde tavanın aşılması, geçersizlik sonucunu doğurmaz. Örneğin 22.10.2003 tarihinde yürürlüğe giren 5004 sayılı Yasanın 10’uncu maddesinde, bazı kurumlar yönünden belli bir süre içinde kendi isteği ile işten ayrılacak olanlara ve işverence … sözleşmesi belli bir zaman dilimi içinde feshedilmiş olanlara kıdem tazminatının %20 fazlasıyla ödeneceği kurala bağlanmış olmakla, % 20 fazlasıyla ödeme yönünde açık kural sebebiyle kıdem tazminatının aşıldığı sonucuna varılamaz.
Yine, 406 sayılı Yasanın geçici 4 üncü maddesine göre, kıdem tazminatının % 30 fazlasıyla ödeneceğine dair kurallar kıdem tazminatı genel tavanının uygulanmasının istisnasını oluşturur.
Bununla birlikte, işçinin 5434 sayılı Yasaya tabi hizmetlerinin tamamı için kıdem tazminatı ödeneceğini öngören yasa, ya da sözleşme hükümleri 1475 sayılı Yasa’nın 14’üncü maddesinin altıncı fıkrasındaki özel tavanı bertaraf etmez.
4673 sayılı Yasanın geçici 3 üncü maddesinde, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak çalışıp da … mevzuatına tabi statüye geçmiş yada geçecek olanların … akitlerinin, kıdem tazminatını gerektirecek şekilde sona ermesi halinde,… ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödeneceği kuralı getirildiğinden, Dairemizce işçinin ilgili kurum ile diğer kamu kurumlarında geçen hizmetlerinin kıdem tazminatı yönünden birleştirilmesi gerektiği kabul edilmiş, ancak 5434 sayılı Yasaya tabi dönemin 1475 sayılı Yasa’nın 14/6 maddesindeki özel tavana göre hesaplanması gerektiği sonunca varılmıştır.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda,davacının tazminata esas aylık giydirilmiş brüt ücretinin 5.710,50 TL olduğu belirtilmiş ve kıdem tazminatı bu ücret üzerinden hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda … akdinin fesih tarihi olarak 03.10.2013 tarihi gösterilmiştir. Fesih tarihi olan 3.10.2013 tarihinde kıdem tazminatı tavanı 3.254,44 TL dir. Fesih tarihi itibariyle hesaplanan giydirilmiş brüt ücret kıdem tavanını aştığından kıdem tazminatının tavan miktarına göre hesaplanması gerekirken tavan aşılmak suretiyle yapılan hesaplama hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre, davada takdiri indirim dışında reddedilen toplam miktar 5.231,337 TL olup bu miktarın %12’si 628,00 TL’dir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13. maddesine göre davalı lehine takdir edilecek avukatlık ücreti 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından, mahkemece maktu vekalet ücreti yerine 240,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 18.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.