Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/15183 E. 2018/21557 K. 09.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15183
KARAR NO : 2018/21557
KARAR TARİHİ : 09.10.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Bakanlığa bağlı hastanede değişen alt işverenler bünyesinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını, davalı Bakanlık ile diğer davalı şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … İnş. Elek. Üret. Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekili, davacının iş sözleşmesinin … Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğünün yapmış olduğu soruşturma raporuna göre, iş yerine ait her türlü iş sırlarını saklama, işverene zarar verecek davranışlardan kaçınma yükümlülüklerine aykırı davrandığının tespit edilmesi üzerine feshedildiğini, İdarenin talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen feshin haklı sebebe dayandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı … İnş.Elek.Üret.Tic.Ve …Ltd.Şti. vekili ile davalı Sağlık Bakanlığı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip feshedilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispat yükünün davalılara ait olduğu, haklı sebebin davalılarca ispat edilemediği gerekçesiyle, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında bulunan davalı Bakanlığın diğer davalı şirkete hitaben yazdığı 25.12.2013 tarihli yazıdan, davacının iş sözleşmesinin, sözleşmenin 13. maddesinin (b) bendinde belirtilen “işçi işyerinde çalışma mevzuatı ve işveren tarafından çıkartılmış ve çıkartılacak yönetmelik genelge sirküler talimat gibi düzenlemelere uymayı kabul ve taahhüt eder” hükmü ile aynı maddenin (f) bendinde düzenlenen “işçinin işverene işyerine ait her türlü iş sırlarını saklama işverene zarar verecek davranışlarda bulunmama” taahhüdüne aykırı davrandığının anlaşılması sebebi ile feshinin istendiği, bu talep üzerine iş sözleşmesinin alt işverence feshedildiği anlaşılmaktadır. … Valiliği İl İdare Kurulu’nun 16.12.2013 tarihli soruşturma raporunda da aynı hususlar tekrar edilerek, iş sözleşmesinin feshinin yanında işçi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması yönünde karar tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı hakkında Sayıştay Baş Denetçisi tarafından hazırlanan … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin denetim raporunu hastane yöneticisinin çalışma odasından alarak fotokopisini çekip … da Bugün Gazetesine sızdırdığı iddiası ile … Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/10814 soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma işlemlerine başlanmış ise de, yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ne var ki, davacının soruşturma dosyası kapsamındaki ifadesinde açıkça “… Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik elemanı olarak çalıştığını, hastane yöneticisinin odasının anahtarının kendisinde bulunduğunu, bu anahtar ile hastane yöneticisinin odasına giderek söz konusu denetim raporunu alıp fotokopisini çektirdiğini, söz konusu raporu daha sonra yerine koyduğunu, fotokopiyi de okuduktan sonra imha ettiğini, suç işlemek gibi bir kastının bulunmadığını, sadece merak ettiği için söz konusu raporu aldığını ve bu raporu gazeteye sızdırmadığını beyan ettiği” tespit edilmiştir. Davacının işyerindeki işi işverence belirlenen fiziki alanın temizliği işi olup, hastane yöneticisinin çekmecesinde bulunan raporu görevi sırasında veya görevi sebebiyle alması söz konusu değildir. Davacının temizlik yapması için kendisine verilen anahtar ile işyerindeki yöneticinin odasına girerek, yöneticinin çekmecesinde bulunan raporu bilerek alması, doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan bir davranış olarak açık biçimde sadakat borcuna aykırılık teşkil eder. Somut olayda, davacı hakkında davacıya isnat edilen fiilin ceza kanunları açısından herhangi bir suça vücut vermemesi sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin sonuca etkili bulunmadığını da belirtmek gerekir. İş ilişkisi, karşılıklı güvene dayanan sürekli bir borç ilişkisi olup, güvenin sarsıldığı durumlarda bir taraftan bu ilişkiyi sürdürmesini beklemek işin doğasına aykırıdır. Davacının davranışı sabit olup, doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışın mutlaka işyerinde zarara sebep olması şartı da aranmamalıdır. Hal böyle iken, iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiğinin kabulü ile kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken, mahkemece hatalı hukuki değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir. Kararın belirtilen sebeple bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre de, kısa kararın 4. bendinde, “Maktu 1.500,00TL ücreti vekalet alacağından 750,00 TL sinin davacıdan alınarak davalı Sağlık Bakanlığı, 750,00 TL sinin davacıdan alınarak davalı … Ltd Şti ‘ye verilmesine” karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda bu bendin numarasının (3) olarak değiştirilmesi, ayrıca kısa kararda bir defa olduğu halde gerekçeli kararda iki defa “Maktu 1.500,00TL ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” dair hüküm kurulması, böylelikle hem infazda tereddüt oluşturacak şekilde, hem de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratacak şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Davacı işyerinde 04/12/2013 tarihine kadar çalıştığını beyan ettiği halde, çalışma süresi belirlenirken davacının talebi aşılmak suretiyle 06/01/2014 tarihine kadar çalıştığının kabulü ile sonuca gidilmesi yerinde değildir.
Davalı … İnş.Elek.Üret.Tic.Ve …Ltd.Şti. şirketi son alt işveren olduğu halde, sorumluluk miktarının sınırlandırılması hatalıdır.
Davalılardan Sağlık Bakanlığı’nın, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesi gereği harçtan muaf olduğu açık olduğu halde, mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi bir başka hatalı yöndür.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09/10/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.