Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/14996 E. 2018/20851 K. 02.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/14996
KARAR NO : 2018/20851
KARAR TARİHİ : 02.10.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde satış temsilcisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağı ile birlikte bir kısım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkı”nı da içerdiği vurgulanmıştır.
Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiş, bu iddiasını ispat bakımından da tanık deliline dayanmıştır. Mahkemece, davacı tarafın tanık listesindeki üç tanıktan ikisi dinlendikten sonra davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı vekili 05.03.2015 tarihli celsede ikinci tanığı için yazılan talimat cevabının beklenilmesini talep etmesine rağmen, mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bu ara karar üzerine davacı vekili tarafından 06.03.2015 tarihli dilekçe sunularak üçüncü tanığın dinlenmesinin talep edildiği, ancak mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Davacı tarafın iddiasının ispatı için tanık deliline başvurduğu, tanık listesini süresinde sunduğu, tanık delilinden vazgeçmediği, aksine son tanığının dinlenilmesine dair talepte bulunduğu açıktır. Mahkemece, bu tanığın dinlenmesine yer olmadığına dair herhangi bir karar verilmediği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının iddiasını ispat hakkı ve hukuki dinlenilme hakkını kısıtlayacak şekilde yargılama yapılarak işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli değildir. Davacı tanığı … da dinlendikten sonra toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebepten bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine 02/10/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.