Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/14609 E. 2018/20356 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/14609
KARAR NO : 2018/20356
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.02.2006- 21.03.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, iş arama izin ücreti ile yıllık ücretli izin alacaklarını talep etmiştir.
Davalıların cevaplarının özeti:
Davalı … vekili, davacı taraf ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı Teknolojik Yapılar şirketi vekili, davacının müvekkili şirket bünyesinde belirli süreli iş akdi ile çalıştığını, davacının müvekkili şirket bünyesinde belirli süreli iş akdi ile çalışıp bu sürenin sonunda iş akdi sona erdiğinden feshe bağlı alacakları talep edemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur
Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının EÜAŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- İşyerinin tamamının veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devri iş yeri devri olarak tanımlanabilir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde, iş yerinin bir bütün olarak veya bir bölümünün hukukî bir işleme dayalı olarak başkasına devri halinde mevcut iş sözleşmelerinin devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu anlatıma göre, alt işverence asıl işverenden alınan iş kapsamında faaliyetini yürüttüğü iş yerinin tamamen başka bir işverene devri 4857 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında iş yeri devri niteliğindedir.
Süresi sona eren alt işverenle yeni ihaleyi alan alt işveren arasında açık biçimde işyeri devrini öngören bir sözleşme yapılması da imkân dahilindedir. Alt işverenin değişmesine rağmen yeni alt işveren nezdinde iş yerinde çalışmaya devam edecek olan işçilerin belirlendiği hallerde, sözü edilen işçiler bakımından iş sözleşmelerinin devralan işveren geçtiği tartışmasızdır. Ancak yeni alt işverende çalışacak olan işçiler arasında gösterilmeyen ve süresi sona eren alt işveren tarafından başka bir iş yerinde çalıştırılmak üzere bildirimde bulunulmayan işçilerin iş sözleşmelerinin devreden alt işveren tarafından feshedildiğini kabul etmek gerekir.
Yapılan bu açıklamalara göre; işçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz.
Somut olayda davacı işçi davalı … işyerinde alt işveren diğer davalı Teknolojik Yapılar şirketi nezdinde temizlik personeli olarak çalışmıştır. Davacı iş sözleşmesinin 21.03.2011 tarihinde işverence feshedildiğinden bahisle dava konusu feshe bağlı işçilik alacaklarını talep etmiştir. Mahkemece 21.03.2011 tarihinde feshin gerçekleşmediği ve davacının ihaleyi alan alt işveren nezdinde çalışmaya devam ettiği kabulü ile ihbar tazminatı ve iş arama izin ücreti taleplerinin reddine kıdem tazminatı ile yıllık izin alacaklarının kabulüne karar verilmiş ise de davacının Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetveline göre, davalı Teknolojik Yapılar şirketi işyerinden 21.03.2011 tarihinde işten ayrılışının bildirildiği ancak ara vermeksizin 22.03.2011 tarihinde aynı işyerinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklardan olan kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının talep koşulunun gerçekleşmiş sayılamayacağından dava konusu kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin taleplerin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.09.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.