Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/14436 E. 2018/20109 K. 25.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/14436
KARAR NO : 2018/20109
KARAR TARİHİ : 25.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2008 tarihinde çalışmaya başladığını sigorta kaydının 16.08.2012 tarihine kadar yapılmadığını rahatsızlığı nedeniyle rapor aldığını işverenin raporlu olduğu halde çalışmaya zorladığını, hastalığının ilerlemesi üzerine yeniden rapor aldığını, raporlu iken iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ücretinin asgari ücretin altında ödendiğini ve sürekli fazla çalışma yaptığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve ücret farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
C) Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda davacı tanık dinletmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 08:00-18:30 arasında çalıştığını iddia ettiği, davalı tanığı…’ın haftanın 6 günü 08:00-16-17:00 arası çalıştıkları beyanına göre iddianın kısmen doğrulandığı gerekçesiyle 08:00-18:30 arası çalıştığı kabul edilerek 1 saat ara dinlenme düşülmek suretiyle haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilmiştir. Ancak…’ın beyanı saat 17:00′ ye kadar olup bu saate kadar ispat edildiği düşünülebilir. Buna göre de günlük 9 saatlik çalışmadan 1 saat ara dinlenme düşülmesiyle 8 saat çalıştığı ve haftada 6 gün çalışmasının 48 saat olup 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilebilir. Fazla çalışmanın haftalık 3 saat üzerinden hesaplanması gerekirken, haftalık 12 saat üzerinden hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.09.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.