Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/14301 E. 2018/20387 K. 27.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/14301
KARAR NO : 2018/20387
KARAR TARİHİ : 27.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı, 12.04.2012-12.07.2012 tarihleri arasında belirli süreli iş sözleşme ile büro görevlisi olarak davalı nezdinde çalıştığını, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonu Kurulunun 16.02.2012 tarihli kararıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları personelinin norm kadro standartları, iş tanımları, nitelikleri, özlük hakları ve çalışma şartlarına ilişkin esasların belirlenerek 16.04.2012 tarihinde yürürlüğe gireceğinin kararlaştırıldığını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlaşma Genel Müdürlüğünün 03.04.2012 tarih ve 2012/12 sayılı genelgesinin açık düzenlemesi karşısında, 16.04.2012 tarihinde halen çalışması devam ettiğinden bu tarihten itibaren 1 ay içinde Vakıf Başkanlığının belirsiz süreli iş akdi imzalayarak yürüttüğü göreve göre ünvan vermesi gerektiği halde bunu yapmayarak, 12.07.2012 tarihinde işini feshettiğini beyanla, davalı … Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı ile belirsiz süreli iş akdi imzalanarak, fesihten önce yürütülen göreve uygun ünvan verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davacının 12.04.2012-12.07.2012 tarihleri arasında belirli süreli iş sözleşme ile büro görevlisi olarak davalı nezdinde çalıştığını, süre bitiminde iş akdinin kendiliğinden sona erdiğini beyan ederek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacının, davalı … Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı’nda büro görevlisi olarak taraflar arasında akdedilen belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırıldığı ileri sürülmektedir.
Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilmesi için sözleşmenin açık veya örtülü olarak süreye bağlanması ve bunun için objektif sebeplerinin bulunması gerekir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde, “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir sebep olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı sebebe dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir. İş ilişkisinin süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağı vurgulanarak ana kural ortaya konulmuştur. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması asıl, belirli süreli olması istisnadır. Kanunda belirli süreli işlerle, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilecektir.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar taraflar arasında belirli süreli hizmet sözleşmesi akdedilmişse de, bu durum davacının büro görevlisi olarak davalı nezdinde yaptığı işe belirli süreli iş olma özelliği kazandırmaz. Sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerektirir, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullardan bahsedilmesi mümkün olmayıp, esasen taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Buna göre, davanın reddi yerine mahkemece hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.