Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/10654 E. 2020/7874 K. 25.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10654
KARAR NO : 2020/7874
KARAR TARİHİ : 25.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamından davacının davalıya ait işyerinde 01.07.2009-17.04.2014 tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tanık beyanları ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek 01.07.2009-17.04.2014 tarihleri arası için hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma yeterli değildir.
Davacı tanıklarından … 2012 yılında işten ayrıldığını, diğer davacı tanığı … ise davacıyla 2-2,5 ay birlikte çalıştığını beyan etmiştir. İşyerinde çalışan tanıkların beyanlarına ancak davacı ile birlikte çalıştıkları süre ile sınırlı olarak itibar edilebilir. Şu halde; Mahkemece, davacı tanıklarının işyerinde davacı ile birlikte çalıştıkları dönem belirlenmeden, beyanlarının tüm uyuşmazlık konusu dönem bakımından hükme esas alınması doğru bulunmamıştır. Davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları dönem belirlenerek, bu dönem ile sınırlı olarak ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmalıdır.
Diğer yandan, dosyaya sunulan davacının imzasını havi ücret hesap pusulalarında resmi tatil mesaisi ve dini bayram mesaisi tahakkuklarının bulunduğu ancak mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu nedenle, davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağının hesaplanmasında söz konusu ücret hesap pusulalarındaki belirtilen tahakkukların bulunduğu dönemlerin dışlanması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak hesaplama yapılmalı ve davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağının olup olmadığına ilişkin sonuca göre iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirten davacının kıdem tazminatı alacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.