Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2017/10499 E. 2017/8660 K. 17.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10499
KARAR NO : 2017/8660
KARAR TARİHİ : 17.04.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle 23.05.2007 tarihinde haklı sebeple işten ayrılmak zorunda kaldığını belirterek kıdem tazminatı ile yıllık izin, bayram genel tatil, fazla mesai alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının mazeret bildirmeksizin iş yerine gelmeyip devamsızlık yaptığını bu sebeple iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan inceleme, celp edilen kayıtlar, taraf açıklamaları, tanık beyanları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından, davacının iş sözleşmesini haklı olarak sona erdirdiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar Dairemizin 2015/5355 esas, 2016/10433 karar sayılı ilamı ile bozulmakla mahkemece bozmaya uyularak kısmen kabul yönünde hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar taraflar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda açıkça düzenlenmemiş olup, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay inançları ile kabul edilmiş bir usul hukuku ana ilkesidir ve kamu düzeni ile de ilgilidir.
Gerçekten 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere; Yargıtay’ca bir kararın bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması halinde, bozulan kararın bozma sebeplerinin kapsamı dışında kalmış yönlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir usul hükmüdür ve yine, o konu bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemenin uymuş olması, taraflardan birisi lehine usulü bir kazanılmış hak meydana getirir ki, bu hakkı ne mahkeme ne de Yargıtay zarara uğratabilir.
Bu itibarla usulü kazanılmış hak müessesesi; mahkemeye hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma sebeplerinin kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleştiğinden, bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Eş deyişle kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak teşkil eder.
Somut olayda bozma ilamından önce mahkemece davacının fazla mesai alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce; bozma ilamının birinci bendinde sair temyiz itirazlarının reddi ile ikinci bendinde şartları mevcut ise ıslah zamaşımının değerlendirilmesi gerektiği yönünden bozulmuştur. Davacı tarafından da karar temyiz edilmediğinden bozma kapsamı dışında bırakılan diğer temyiz nedenleri kesinleşmiş olmakla; davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma ilamına uyulduktan sonra mahkeme bozma ilamı ile bağlıdır. Bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek hüküm kurulmalıdır. Mahkemece davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin bozma sonrası davacının fazla mesai alacağı üzerinde bozma kapsamı dışında kalan hususlardan olan indirim yapılarak karar verilmesi hatalı olup hükmün bu sebeple ikinci kez bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.