Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/8582 E. 2019/9731 K. 25.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8582
KARAR NO : 2019/9731
KARAR TARİHİ : 25.04.2019

MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiş ve davacı vekilince duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı işyerinde görev yaptığını, çalışma süresi boyunca tatil günlerinde çalıştığını ve fazla mesai yaptığını, işveren tarafından sözleşmesinin fesedildiğini, kıdem tazminatının gecikme ile ödendiğini ile sürerek kıdem tazminatı işlemiş faizi, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, yargılama sırasında verdiği 21.07.2014 tarihli dilekçesi ile davasını tam ıslah ettiğini belirterek, davanın “belirsiz alacak davası” olarak devamını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkette çalışmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını beyan etmiş, daha sonra sunduğu işyeri özlük dosyasında yer alan ibranamelere gereğince talep konusu alacaklarının davacıya ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içerisinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık düzenlenen belgelerin niteliğine ilişkindir.
Dosyada mevcut 31.10.2009 tarihli ibranameye göre davacı işçiye net kıdem tazminatı tutarı 5.563,96 TL, ihbar tazminatı tutarı olarak da 4.123,68 TL olmak üzere toplamda 9.687,64 TL ödenmiş olup, davacı aynı belgede “çalışmış olduğum sürelere ilişkin, normal çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerimi kullanmadığım izinlerin ücretlerini, ihbar ve kıdem tazminatlarımı tamamen almış olduğumu başkaca hak ve alacağım kalmadığını beyan eder, ibra ederim” demek suretiyle işverenini ibra ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, ibranamenin makbuz hükmünde olduğu değerlendirilmiş ve buna dayanılarak fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilince sunulan, “sulh ve ibraname” başlıklı belgenin incelenmesinde davacı işçi tarafından imzalanmış olduğu, çalışmaya başladığı 19.06.2007 tarihinden akdinin feshediliş tarihi olan 31.10.2009 tarihine kadar süren çalışması boyunca hizmet akdi hükümlerinden doğan bütün hak ve alacaklarını, ücretlerini, yaptığı fazla mesai karşılığı ücretini, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin tamamını aldığını, yıllık ücretli izin alacağı Eylül 2009 ayına ait 2.579,92 TL ve Ekim 2009 ayına ait 2.574,93 TL ücretlerini tam olarak aldığını çalışma süresine ilişkin kıdem tazminatı tutarı olan 5.563,96 TL, ihbar tazminatı tutarı olan 4.123,68 TL olmak üzere kendisine toplamda 14.842,49 TL nakdi ödeme yapıldığını, “kıdem ve ihbar tazminat bordrosu-ibraname” başlıklı belgede ise hafta tatili ve genel tatil ücretlerini, fazla mesai ücretlerini tamamen aldığını belirttiği görülmektedir. Anılan belgelerin düzenlendikleri tarihte 818 sayılı Borçlar Kanunun yürürlükte olduğu, dolayısıyla ibranamenin ve sulh belgesinin düzenlendikleri tarihte meri olan yasa hükümlerine göre geçerli oldukları anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre bu ibranamenin ve sulh belgesinin irade fesadı sonucu imza edildiğinin iddia ve ispat edilemediği de anlaşılmış olup, aynı zamanda anılan belgelere ne suretle makbuz niteliği verildiği de karar yerinde tartışılıp gerekçelendirilmeden, eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı biçimde davacının hafta tatili, genel tatil ve fazla mesai alacaklarının kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.