Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/7653 E. 2019/6643 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7653
KARAR NO : 2019/6643
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının … İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde şoför olarak görev yapmakta iken, 2014 yılından itibaren … Sağlığı Müdürlüğü bünyesinde görevlendirildiğini, … Sağlık İşçileri … ile … arasında 01/01/2009-31/12/2010 ve 01/01/2011-31/12/2012 ve 01/01/2013-31/12/2014 tarihleri arasında geçerli işletme toplu iş sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmelerin ilgili hükümlerine göre davacıya zamlı yevmiye üzerinden hesaplanarak ödenmesi gereken fazla çalışma ücreti, gece zammı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini, ayrıca 2011-2013 yılları arasındaki dönem için geçici görev yolluğu ödenmesi gerekirken ödenmediğini beyanla, işçilik alacaklarının toplu iş sözleşmesinde belirlenen temerrüt tarihlerinden geçerli olmak üzere, gece zammı ve geçici görev yolluğu yönünden en yüksek banka işletme kredi faizi, diğer alacaklar yönünden en yüksek banka mevduat faizi uygulanarak davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın Sağlık Bakanlığı yerine … Valiliğine yöneltilmesi gerektiğini, somut olayda … İş Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının geçici görev yolluğuna hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmelerinin (eski 64) 24. maddesi, “c-Bulunduğu mahallin dışına geçici göreve, işverence tertiplenen kursa veya seminere gönderilen ve nakledilen işçilere, Bütçe ve Harcırah Kanunu hükümlerine göre ödeme yapılır. Geçici görev süresinin değerlendirilmesinde ve yol masraflarının hesaplanmasında mevzuat ve bakanlık mevzuatı hükümleri uygulanır. d-Geçici görevle kurs veya seminerlere gönderilen (giden) işçinin sözleşme ile sağlanan hakları saklıdır.” hükmünü içermektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının … İl Sağlık Müdürlüğü emrinde sıtma işçisi olarak çalışmakta iken, 2008- 2014 yılları arasında geçici görevle Merkez Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonunda ambulans şoförü olarak çalıştırıldığı, bu geçici görevlendirmeler sebebiyle toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmüne göre geçici görev yolluğuna hak kazandığı ileri sürülmüştür. Mahkemece davacının geçici görevli bulunduğu sürenin yılda 180 günden fazla olduğu gerekçesiyle, toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmü çerçevesinde, Harcırah Kanunu 42. Maddesine göre hesaplama yapılarak davacının 2011-2013 yılları arasında hak kazandığı geçici görev yolluğu hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, dosya kapsamına göre davacının … ilinde … Sağlığı bünyesinde görevli iken, yine … ilinde geçici görevlendirildiği tespit edilmektedir. Bu durumda davacının, toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmüne göre “bulunduğu mahallin dışına geçici göreve gönderilmesinden ” söz edilemez. Nitekim somut olayda davacı aynı il sınırları içinde görev yapmaya devam etmekte olup, davacıya bu halde dahi geçici görev yolluğu ödenmesi gerektiğini kabul etmek, geçici görev yolluğuna ilişkin toplu iş sözleşmesi hükmünün amacına aykırı düşer. Bu itibarla, somut olayda davacının … ilinde Merkez Acil Sağlık Hizmetleri veya Kontrol Merkezinde görevlendirildiği süreye ilişkin olarak geçici görev yolluğuna hak kazanması mümkün değildir. Mahkemece hatalı hukuki değerlendirme yapılarak yazılı gerekçe ile talebin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, dosyada belirtilen türdeki görevlendirmelerin dışında kısa süreli bazı görevlendirme (il dışı, seminer, eğitim yazısı vb) yazıları bulunmakta olup, davacının bu yazılara göre geçici görev yolluğuna hak kazanıp kazanmadığı yönünden ayrıca değerlendirme yapılarak sonucuna göre davacının talebi ile ilgili bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve hatalı hukuki değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin (eski m. 54) 34. maddesine göre, “a) Mevzuat ve toplu iş sözleşmesi gereğince hak edilen ücretler her ayın sonunda işlemiş olarak ödenir.” Ayrıca toplu iş sözleşmesinin (eski m. 46) 22. maddesi ise, “Haftalık çalışma süresini aşan çalışmalar, fazla çalışmadır….c) Yaptırılan fazla çalışmalar, İdarece tesbit edilecek usule göre takip edilerek kaydedilir ve ücreti müteakip ayın ilk 10 gün içinde ödenir.” hükmünü içermekte olup, bu düzenlemeye göre somut olayda fazla çalışma alacağı yönünden temerrüt gerçekleşmiş ise de, gece zammı ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden temerrüt söz konusu değildir. Toplu iş sözleşmesinde söz konusu alacaklar yönünden temerrüde ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı halde, mahkemece bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme faizine hükmedilmesi hatalıdır.
Kabule göre de, davacı 50,00 TL geçici görev yolluğu alacağı için dava, bakiye kısım için ıslah tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi talep etmesine rağmen, mahkemece talep aşılarak 12.600,00 TL brüt geçici görev yolluğu ücreti alacağının 23.09.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen temerrüt tarihlerinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme faizi ile tahsiline karar verilmesi hatalıdır.
Ayrıca uygulanması gereken faizin türünün bankalarca uygulanan “en yüksek işletme kredisi faizi” olduğu gözetilmeksizin, “en yüksek işletme faizi”ne hükmedilmesi bir başka hatalı yöndür.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.