Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/710 E. 2018/26257 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/710
KARAR NO : 2018/26257
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde kasiyer olarak çalıştığını, iş akdine haksız ve bildirimsiz olarak son verildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut olayda; davacı vekili, davacının davalı işyerinde devamlı olarak 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, ancak işyerinde 08:00-16:00 arası çalışıldığına dair vardiya kağıtları imzalatıldığını, fazla çalışmalarının ödenmediğini ileri sürmüştür. Davalı tarafça dosyaya 2011/Aralık- 2012/Mart arası döneme ilişkin puantaj kayıtları sunulmuştur. Davacı taraf ise 30 Mart 2012 günlü ve 2012/ Nisan, Mayıs, Haziran aylarında bazı günlere ilişkin puantaj kayıtlarını ibraz etmiştir.
Hükme dayanak alınan raporda, davacının sunduğu günlerde mesai saatlerinin 08:00-20:00 olduğu, ancak davalının sunduklarında 08:00-16:00 olduğu, bu nedenle çift kayıt tutulduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle tüm çalışma dönemi için 08:00-20:00 saatleri arası çalışılmış olduğu kabul edilerek fazla çalışma ücret alacağı hesaplaması yapılmıştır.
Oysa; davacı ile davalı tarafın sunduğu puantaj kayıtları farklı farklı tarihlere ilişkin olup, yalnızca 30.03.2012 tarihine ilişkin olarak her iki taraf da ayrı ayrı belge sunmuştur. Söz konusu 30.03.2012 tarihli puantaj kayıtları incelendiğinde ise, esasen her iki tarafın sunduğu belgenin de aynı olduğu, ancak davalının 30.03.2012 tarihli puantaj kaydının nihai halini ibraz ettiği, davacının ise henüz bazı çalışanların imzaları mevcutken aldığı örneği sunduğu, davacının sunduğu kayıtta çalışma saatlerinin 08:00-21:30 olarak görülmesine karşın, davalının sunduğu belgede ise 08:00 giriş saati olmasına rağmen çıkış saatinin üzerinin silindiği/kapatıldığı anlaşılmaktadır. Keza, davalının sunduğu 29.03.2012-31.03.2012 tarihli kayıtlarında yine çıkış saatlerinin silindiği görülmüştür. Buna göre, bilirkişinin işyerinde çift kayıt tutulduğu yönündeki tespiti hatalı olup, taraflarca sunulan davacının imzasını havi puantaj kayıtlarının bulunduğu dönemler için bu kayıtlara göre, sunulmayan dönemler için ise tanık anlatımlarına göre hesaplama yapılması gerektiği anlaşılmakla,aksi yönde yapılan değerlendirmeye dayalı karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.