Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/6421 E. 2016/13151 K. 03.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6421
KARAR NO : 2016/13151
KARAR TARİHİ : 03.05.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi ve davacı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.05.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat … geldi. Davalılar S…. A. Ş. adına Avukat … ve P… A.Ş. adına Avukat E. D. geldiler. Dahili davalı P….. A. Ş. katılmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı S…. A.Ş. vekili ve davalı …ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının, davalı S…. A.Ş.’nin ve davalı …ve Tic. A.Ş.’nin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava tüm alacaklar bakımından belirsiz alacak davası türünde açılmış ise de, davacı vekili, ıslah yoluyla, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları dışında kalan alacak talepleri bakımından, dava türünü kısmi dava olarak değiştirmiştir. Bu halde, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına yönelik talepler bakımından, davanın türü belirsiz alacak davası olarak kalmaya devam etmektedir. 6100 sayılı Kanun’un 107/2. maddesinde, asgari miktar belirtilerek açılan belirsiz alacak davasında, karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacının, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabileceği düzenlenmiştir. Yapılan bu arttırım zamanaşımına tabi değildir. Çünkü, belirsiz alacak davasında, kısmi alacak davasından farklı olarak, dava sırasında belirli hale gelen alacağın davaya dahil edilmesine imkan verildiğinden, geçici talep sonucu ile açılan belirsiz alacak davasında, ileride belirli hale gelecek olan alacağın tamamı için zamanaşımı kesilmektedir. Mahkemece, bu yönün nazara alınmayarak, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından, miktar artırımına karşı davalı tarafın ileri sürdüğü zamanaşımı itirazının kabul edilmesi hatalı olmuştur.
Diğer taraftan, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından, taleplerin belirsiz alacak davası olması sebebiyle, hüküm altına alınan miktarlarda faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde, dava tarihi ve miktar artırım tarihi şeklinde ayrım yapılmamalı, anılan alacaklarda hüküm altına alınacak tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi hususu gözetilmelidir.
3-Mahkemece, itibar edilen bilirkişi raporunda, bordrolardaki “ek kazanç” adı altında tahakkuk ettirilen miktarların hafta tatili ücretine ilişkin olduğu değerlendirilmiş ve bordrolarda gösterilen aylık ücret miktarının gerçeği yansıtmadığı da dikkate alınarak, söz konusu tahakkuk bedellerinin, hesaplanan hafta tatili ücreti alacağından mahsup edileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun açıklama kısmında, söz konusu ifadelere yer verilmesine rağmen, raporda hazırlanan hesaplama tablosunda, söz konusu mahsubun uygulanıp, uygulanmadığı denetlenememektedir. Mahkemece, söz konusu hususun denetlenmesine elverişli olacak şekilde ek bilirkişi raporu alınması suretiyle hesaplama yapılmalı ve sonuca gidilmelidir.
4-Fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarında takdir edilen indirim sebebiyle oluşan red kısmının, gerek vekalet ücreti, gerekse de yargılama giderlerinin paylaştırılmasında, davalı taraf lehine değerlendirilmemesi gereklidir. Mahkemece, bu hususun nazara alınmaması bir diğer hatalı yöndür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davalılar S…. A.Ş. ve P…. A.Ş. yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.