YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5094
KARAR NO : 2019/3036
KARAR TARİHİ : 12.02.2019
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren yanında 2010-2014 tarihleri arasında kalite kontrol biriminde çalıştığını, iş akdine haklı neden olmaksızın davalı işveren tarafından son verildiğini, işçilik tazminat ve alacaklarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının bu takibe itiraz ederek durdurduğunu, sonrasında aralarında takip tutarının ödenmesi hususunda protokol yapıldığını, davalının ilk taksiti ödemesine karşın devamını ödememesi nedeniyle itirazın iptali davası açılması lüzumu doğduğunu beyanla, icra takibine yönelik itirazın protokol gereği belirlenen bakiye alacak tutarı üzerinden iptali ile davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içeriğinde bulunan delillerden; davacı tarafından, davalı şirket aleyhine Ankara Batı 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/34284 sayılı dosyasından, 13.12.2010-22.10.2014 tarihleri arası iş sözleşmesinden kaynaklı; 7.471,28 TL kıdem tazminatı, 3.066,37 TL ihbar tazminatı, 586,17 TL 2014 Ağustos ayı ücreti, 1.300,57 TL 2014 Eylül ayı ücreti,1.082.04 TL 2014 Ekim ayı ücreti olmak üzere toplam 13.506,43 TL alacağın yasal faiziyle tahsili talebiyle, 30.10.2014 tarihinde ilamsız takibe geçilmiş olduğu, borcun sebebi açıklamasında alınan avans ve fazla kullanılan yıllık izne ilişkin ücretin Ağustos ayı ücret alacağından mahsup edildiği belirtildiği, ödeme emrinin 05.11.2014 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğu, 06.11.2014 tarihinde ise davalı tarafça, borçlu olunmadığı gerekçesiyle takibe itiraz edilerek durdurulduğu, takibin durmasından sonra taraflar arasında protokol yapılarak takip konusu alacakların ödeme planına bağlandığı, buna göre davacıya kısmi ödeme yapılmış ise de, davalı tarafça protokole uyulmadığını ve bakiye alacağın ödenmediği belirtilerek protokole göre yapılan ödeme tutarı 1.382,62 TL ile davalı işverenin davacıya fesihten önce verdiği 250,00 TL bayram harçlığının mahsup edildiği belirtilmek suretiyle bakiye alacak miktarı olan 11.873,81 TL için, davacı tarafça 06.03.2015 tarihinde 1 yıllık yasal süresi içinde takibe itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde, davacının 7.471,28 TL kıdem tazminatı, 3.066,37 TL ihbar tazminatı ve 2.177,85 TL ücret alacağı bulunduğu belirlenerek, bu tutarlar yönünden takibin devamına karar verilmiş, icra inkar tazminatı istemi ise reddedilmiş ise de; davacının itirazın iptalini istediği, alacak tutarı toplamı 11.873,81 TL olduğu halde, Mahkeme tarafından bu talep tutarı aşılarak toplam 12.715,50 TL için hüküm kurulmuş ve buna göre de aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysa; davacı takip talebinde toplam 13.506,43 TL alacak talebinde bulunduğu halde, takip sonrası yapılan protokole göre fesih öncesi davacıya ödenen bayram harçlığı ile protokol gereği ödenen tutar mahsup edilerek bakiye alacağı 11.873,81 TL için itirazın iptali davasını açmıştır.
Bilirkişi raporunda davacının aylık ücretinin 1.950,00 TL olduğu tespitiyle yapılan hesaplamada davacının bakiye 2.177,85 TL ücret, 7.471,28 TL kıdem tazminatı, 3.066,37 TL ihbar tazminatı alacağı olduğu hesaplanmıştır. Buna göre davacının 11.873,81 TL tutarındaki alacak için açmış itirazın iptali isteminin kabulü gerekirken, hatalı değerlendirmeye dayalı olarak kısmen kabul kararı verilmek suretiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirmektedir.
3-Taraflar arasında icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlık konusudur.
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Kanunda gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkar tazminatına hükmedilemez. Alacağın likit olması şartıyla itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından söz konusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir.
Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez.
Somut olayda, takip sonrası taraflar arasında yapılan protokol ile davacının alacakları ödeme planına bağlanarak belirlenmiş olup, likit nitelikte bulunan tutarlar yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekteyken, aksi yönde verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.