Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/4764 E. 2019/10570 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4764
KARAR NO : 2019/10570
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan … vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde makine tamircisi olarak çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini, sürekli fazla çalışma yaparak hafta sonu ve genel tatillerde çalıştırıldığını, yıllık izin haklarının kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı İdare vekili, davacının dava dilekçesinde gösterilen hangi davalının işçisi olduğunun açıkça belirtilmediğini, davacının hangi firmalarda çalıştığını, yaptığı işin niteliğini, çalışma süresini, niteliği vs gibi tüm hususların oldukça önem arz ettiğini, ileri sürülen iddia ve taleplerin somut verilere dayandırılma zorunluluğunun bulunmasına rağmen, dava dilekçesinde bu hususlardan hiç bahsedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, idare ile davacı arasında yapılmış bir hizmet akdinin bulunmadığını, davacının idare çalışanı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalılardan … vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı … Müdürlüğünün aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı …’nün davacının taleplerinden sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise sorumluluğunun hangi esasa göre belirleneceği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 6. fıkrasında alt işverenlik düzenlenmiştir. Buna göre, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
4857 sayılı Kanun’un 6. maddesinde ise işyeri devri ve bunun iş sözleşmesi ile işçilik alacakları üzerindeki etkisi düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre, işyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır.
Somut olayda, eksiklik talebi sonrası dosyaya sunulan belgelerden davacının dava dilekçesinde belirttiği tarihler itibariyle (2011/9. ay ile 2014/9. ay arası) çeşitli asıl işveren ve alt işverenlerde çalıştığı tespit edilmiştir. Bu işverenlerin bir kısmı davalı … Müdürlüğünün alt işverenlerinden olduğu halde 1002505, 1060364, 1011304, 1013076 işyeri sicil nolu …İnşaat Ltd. Şti.’ndeki çalışmaları HES santrali inşaati işyerinde … ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına bağlı olarak geçmiştir. Bu nedenle davalı kurumun bu çalışmalardan sorumlu tutulamayacağı da açıktır. Asıl işveren kurumlar farklıdır.
Davalı … Ltd. Şti. ile …Ltd. Şirketi aynı işkolunda faaliyet gösteren şirketler olup şirket müdürü … ‘nın her ikisinin de ortağı olup organik bağ ve birlikte istihdam düşünülse bile asıl işveren kurumlar farklı olduğundan bu hizmetlerden davalı idare sorumlu tutulamaz. Asıl işverenin sorumluluğu alt işverenler nezdindeki kesintisiz çalışma bakımından geçerlidir. Bir başka ifadeyle davalı asıl işverenin tüm çalışma süresinden sorumlu olabilmesi için işçinin değişen alt işverenler nezdinde kesintisiz bir çalışmasının bulunması gereklidir.
Mahkemece kesintili çalışmalar ayrı ayrı değerlendirilerek her bir dönem için davacının taleplerinden davalı … Müdürlüğünün sorumluluk şartlarının bulunup bulunmadığı incelenmeli ve sonucuna göre davacının talepleri hüküm altına alınmalıdır. Özellikle asıl işveren açısından fasılalı çalışmaların toplanabileceğine dair bir hüküm yer almadığından kesintili çalışmalar toplanarak hesaplama yapılmamalıdır. Belirtilen esaslara aykırı olacak şekilde eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, 14.05.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.