Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/4530 E. 2019/1183 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4530
KARAR NO : 2019/1183
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 17/08/1995-19/03/2014 tarihleri arasında satış görevlisi olarak çalıştığını, 15 yıl sigortalılık ve 3600 prim ödeme gününü doldurduğundan, yaş koşulu dışında emekliliğe hak kazanması nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini, ücretinin asgari ücret ile satış priminden oluştuğunu, satış primlerinin aylık ortalamasının 4.500 TL olduğunu, haftanın altı günü 08:00-19:00 saatleri arasında çalıştığını, ayda bir hafta pazar günü nöbete kaldığını, genel tatillerde nöbetleşe çalıştığını, 2014 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarındaki çalışmalarının karşılığı olan prim alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili,davacının asgari ücret ve satış primi ile çalıştığını,hak kazandığı primlerin bordrolarında gösterilerek banka hesabına yatırıldığını, haftanın beş günü 08:00-19:00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile çalışıldığını, cumartesi günleri 09:00-13:00 saatleri arasında nöbetleşe çalıştığını, davacıya ayda bir veya iki kez nöbet geldiğini,satış primi ile çalıştığından fazla çalışma karşılığının bu şekilde karşılandığını,hafta ve genel tatil çalışması yapmadığını,iş sözleşmesinin yaş koşulu dışında emekliliğe hak kazanma nedeniyle sona erdiğini,kıdem tazminatının ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak,yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalının savunma haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Savunma hakkı Anayasamız’ın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usül hukukumuza yansıtılmıştır.
Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın “açıklama ve ispat hakkı”nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 280. maddesinde:”Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir. ” düzenlemesine yer verilmiş ve madde gerekçesinde de açıklandığı üzere bilirkişi raporunun taraflara tebliğ zorunluluğu öngörülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükme esas alınan 08/12/2015 tarihli ek bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu, davalıya tebliğ edilmeden hukuki dinlenilme hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Ara dinlenme süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan çalışmalar için (on bir saat dahil) ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten daha fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Somut olayda Mahkemece davacının bir hafta haftanın altı günü diğer haftalar haftanın beş günü 08:00-19:00 saatleri arasında 1.5 saat ara dinlenmesi ile çalıştığı,buna göre haftalık ortalama beş saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir.Davacının günlük çalışmasının onbir saat olduğu,bu nedenle bir saat ara dinlenmesinin bulunduğu kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17/01/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.