Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/4033 E. 2019/885 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4033
KARAR NO : 2019/885
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin … Şubesinde pazarlamacı olarak çalıştığını iş akdini ücretinin kanun hükümlerine göre ödenmemesi nedeniyle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile ücret, yıllık izin, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi k…ın bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece davalı işverence bir kısmı CD halinde sunulan işyeri kayıtlarında işlemsiz geçen sürelerin fazla oluşu nedeniyle davacının fazla çalışma talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
İşverence sunulan kayıtlarda pazarlamacı olarak çalışan davacının oldukça erken saatlerde işyerinden yola çıktığı geç saatlerde iş yerine döndüğü anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda iki işlem arasındaki 4, 4.5 saatlik süreler kayıp zaman olarak nitelendirilip mahsup edilip fazla çalışma yapılmadığı değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme pazarlama işinin mantığıyla bağdaşmamaktadır.
İşverence sunulan işe başlayış ve bitiş saatlerine dair kayıtlar bilirkişi tarafından hafta hafta değerlendirilerek, sadece ara dinlenmesi mahsubuyla fazla çalışma süresi hesaplanmalı, kayıtlara dayalı dönemde takdiri indirim de yapılmamalı, kayıt bulunmayan dönemde ise tanık beyanlarına itibar edilerek tanık anlatımları ile hesaplama yapılacak olması nedeniyle hakkın özünü zedelmeyecek makul oranda bir takdiri indirim ile sonuca gidilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 15.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.