Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3740 E. 2016/6419 K. 03.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3740
KARAR NO : 2016/6419
KARAR TARİHİ : 03.03.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette şoför olarak çalıştığını, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışması yaptığı halde karşılığının ödenmediğini ileri sürerek, fazla mesai alacağı, hafta tatili ve genel tatil alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, alacakların zamanaşımına uğradığını, fazla mesai yapıldığı takdirde bordrolarda ücretlendirilerek ödendiğini, dini bayram 1 Mayıs-1 Ocak ve 29 Ekim günleri çalışma yapılmadığını diğer genel tatil günleri çalışma karşılığının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin tüm ücret bordrolarında fazla mesai tahakkukuku bulunduğu, banka kayıtları ile uyumlu olduğu, çalışma süreleri ile ödenen miktarların değişkenlik gösterdiği, bir kısmı imzalı bir kısmı banka kayıtları ile uyumlu bordrolar uyarınca davacının daha fazla fazla mesai genel tatil çalışması yapıldığını ispatlayamadığı, haftada altı gün çalıştığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve varsa miktarı ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir.
Yukarıda fazla çalışmanın isbatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmaların isbatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda; dosyada yer alan ve davacı tarafından imzalanan bir kısım bordrolarda fazla çalışma ve genel tatil tahakkukları gözükmektedir. Bu tahakkuklardan daha fazla çalışma yapıldığı ancak yazılı delille ispatlanabilir. İmzalı dönemler bakımından davacı vekili 22.01.2015 tarihli dilekçesinde bordrolardaki imzaları kabul etmediklerini belirtmiştir. Bazı hesap pusulalarında ise imza bulunmadığı ancak fazla çalışma ve genel tatil ücretine ilişkin tahakkuk ettirilen toplam ücretlerin davacının banka hesabına ödendiği anlaşılmaktadır. Bordronun ihtirazı kayıtsız imzalı olması halinde, bordroda tahakkuk ettirilenin üzerinde fazla çalışma yapıldığı ancak yazılı delille ispatlanabilir. Bordronun imzasız olması halinde ise, fazla çalışma her türlü delille ispatlanabilir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna itibarla mahkemece fazla çalışma alacağı ve genel tatil alacağı reddedilmiş ise de isabetli olmamıştır. Zira öncelikle imzaya itiraz edilen bordrolar yönünden imza incelemesi yaptırılmalı; sonucuna göre imzanın davacıya ait olduğu anlaşılan fazla mesai, genel tatil alacağı tahakkuku bulunan bordrolar dışlanarak hesaplama yapılmalıdır. Ancak imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilen dönemler bakımından imzasız bordro gibi değerlendirme yapılmalı; müfettiş raporu ve tanık beyanları değerlendirilerek fazla mesai alacağı hesaplanmalı ve tahakkuk ettirilen tutarın banka kayıtları ile ödendiğinin tespiti halinde yapılan ödemeler hesaplanan fazla mesai ve genel tatil alacağından mahsup edilmelidir. İmza itirazı olduğu halde imza incelemesi yaptırılmadan ve imzasız bordronun imzalı bordro gibi değerlendirilmesi suretiyle eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.