Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/366 E. 2018/24101 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/366
KARAR NO : 2018/24101
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin, davalı işverenlikte İstasyon Mühendisi olarak 31/08/2001-01/01/2003 tarihleri arasında “…” olarak adlandırılan vardiya sistemine göre 28 gün boyunca 06.00-18.00 saatleri arasında 12 saat süreyle bu döneme rastlayan hafta tatili ve ulusal bayram tatili günlerinde izin kullanmaksızın çalıştığını, takip eden 28 günlük sürede ise izinli olup dinlendiğini, izin süresinin sonunda ise bu defa 18.00-06.00 saatleri arasında 28 gün aynı şekilde çalıştığını, bu şekilde 1 yılda 90 gün gece 90 gün gündüz vardiyasında toplam 180 gün 12 saat kesintisiz çalıştığını, bu çalışma şekline göre yıllık izinlerini kullanmadığını, 13/04/2007-21/05/2012 tarihleri arasında da “…” olarak adlandırılan vardiya sistemine göre çalıştığını ve yıllık izinlerini kullanmadığını, iş akdinin 17/06/2012’de davalı işverenlik tarafından feshedildiğini, müvekkilinin en son ücretinin aylık 6.000,00 TL olduğunu beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin yıllık izin ücretinin miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/7-2097 esas 2017/894 karar belirtildiği üzere, Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur.
Somut olayda, davalı tarafça karar tarihinden önce yeni izin formları sunulduğu görülmüştür. Davalı vekili tarafından karar tarihinden önce ve sonrasında temyiz dilekçesi ekinde de sunulan izin formları hakkı ortadan kaldıran belge niteliğinde olup, söz konusu formların üzerinde durularak gerekirse bu hususta bilirkişiden ek rapor alınıp bir değerlendirmeye tabi tutulduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınarak, yıllık izin ücreti alacağının yeniden değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.