Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3572 E. 2019/768 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3572
KARAR NO : 2019/768
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalı … Başkanlığında 27/12/2005 tarihinden 18/04/2014 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız olarak fesh edildiğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, hafta tatili ücreti alacağı, asgari geçim indirimi ücreti alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, ikramiye ve İlave tediye alacağı, sosyal yardım alacağı ve maaş alacağının iş akdinin feshi tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsili dava ve talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1991/7 esas; ve 1992/4 karar sayılı ve 10.04.1992 günlü kararı)
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekir. Aksinin kabulü mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve kanunlarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur.
Somut olayda, Mahkemece; kararın gerekçe kısmında 44 davacının bordrolar sunulmadığı için ücret alacağı bakımından banka kayıtları esas alınmış ancak 16/12/2011 tarihinden sonraki kayıtların bulunamaması nedeniyle dava dilekçesinde ödenmediği iddia edilen son 4 aylık ücretin ödenmediği kabul edilerek davalı Belediyeden tahsiline karar verilmiş ancak hüküm fıkrasında davacının maaş alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Yine Mahkemece; gerekçe kısmında“ … Sendikası ve davalı … arasında imzalanan 15/01/2009 14/01/2012 yürürlük tarihli …’in ücretler ve sosyal yardımlar başlıklı İVE bölümü başlığı altındaki ve yine 15/01/2012 ile 14/01/2014 ve 15/01/2014 ile 14/01/2017 yürürlük tarihli …’in 38. Maddesi uyarınca aynı döneme ilişkin ve ne miktarda alacak talep edildiği gerek dava dilekçesi gerekçe ıslah dilekçesinde belirtilmediğinden davacının sosyal yardım alacağı talebinin reddine karar verildiği belirtilmiş hüküm fıkrasında ise davacının gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratacak şekilde sosyal yardım alacağı talebinin kabulüne karar vermiştir.
Hal böyle olunca, Mahkemece HMK’nın 297 ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.