Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3510 E. 2016/3654 K. 15.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3510
KARAR NO : 2016/3654
KARAR TARİHİ : 15.02.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesine göre iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz olunabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” 2. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” denmiştir.
6100 sayılı Kanun’un hükmü düzenleyen 294. maddesinde de aynen;
(1)Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.
(2)Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
(3)Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.
(4)Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.
(5)Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.
(6)Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır.” denmiştir.
Yukarıda yazılı kanun hükümleri kapsamında, mahkemece duruşmada tefhim edilen hüküm, gerekçe taşımayıp, sadece hüküm sonucunu (kısa kararı) içeriyorsa gerekçeli kararın her halükarda davanın taraflarına (taraflar kendilerini vekille temsil ettiriyorlar ise vekillerine) tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla, sadece hüküm sonucunun (kısa kararın) tefhim edildiği durumlarda, taraflar (ya da vekilleri) duruşmada hazır olsalar dahi gerekçeli kararın taraflara veya vekillerine tebliğ edilmesi gerekir.
Somut olay açısından yapılan tespit ve değerlendirmede, seri haldeki dosyaların baş dosyasında, gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebliğ evrakı üzerine, diğer dosya numaraları sonradan eklenmiştir. Her bir dosya bakımından gerekçeli kararın ayrı ayrı taraf vekillerine tebliğ edilip edilmediği konusunda tereddüt oluşmuştur.
Bu sebeple;
1-Seri haldeki dosyaların herbiri için gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliği ile buna ilişkin evrakın dosya içine alınması ve temyiz süresinin beklenmesi,
2-Tarafların hükmü temyiz etmesi halinde, temyiz dilekçesinin hukuki dinlenilme hakkının sağlanması açısından karşı tarafa tebliğ edilmesi ve bu şekilde temyiz ve tebliğe ilişkin usuli işlemler tamamlanarak gönderilmesi;
3-Temyiz incelemesi için seri olarak dairemize gönderilen dava dosyalarından baş dosyada süre tutum ve temyiz dilekçesi bulunmaktadır. Belirtilen süre tutum dilekçesinde seri haldeki dosyaların aralığı yazılmışsa da tek bir temyiz numarası verilmiştir. Diğer dosyalarda ise Uyap ortamında yada fiziken kararın temyiz edildiğine ilişkin kayıt ve belgeye rastlanılmamıştır.
Bu sebeple seri haldeki herbir dosya için, temyiz edilmişse temyiz defterine kayıt tarihi ve numarasını da gösterir şekilde temyiz dilekçelerinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Dosyanın yukarıda açıklanan sebeplerden mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.