Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3437 E. 2019/1856 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3437
KARAR NO : 2019/1856
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 15.08.2013-10.02.2014 tarihleri arasında davalı nezdinde iş ve sosyal güvenlik hukuku danışmanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini belirterek sözleşmenin belirsiz süreli olarak kabul edilmesi halinde ihbar tazminatı, belirli olarak kabul edilmesi halinde de bakiye süre ücreti ile fiilen çalıştığı sürede ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı kabul edilerek ücret ve bakiye süre ücreti alacağının kabulüne ihbar talebinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Bakiye ücret alacağının hesaplanması noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 408. maddesinde işverenin işi kabuldeki temerrüdü sebebiyle işçinin iş görememesi halinde ücret hakkının olduğu açıklanmıştır. İşçinin iş görme edimini yerine getirememesi halinde yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir işi yaparak kazandığı veya kasten kaçındığı yararlarının indirileceği de hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin ikinci fırkasına göre işçinin, sözleşme kapsamındaki işi yapmaması sebebiyle tasarruf ettiği miktar ile diğer bir işten elde ettiği gelirleri veya kazanmaktan kasten feragat ettiği şeyler kalan süreye ait ücretler toplamından indirilmelidir. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı araştırılarak indirim yapılmalıdır.
Somut olayda, davacının bakiye süre alacağı hesaplanırken yasal düzenleme gereği, bu süre içinde elde ettiği gelirlerin hesaplanan miktardan mahsubu gerekmektedir. Davacının belirli süreli iş sözleşmesinin bitim tarihi 14.08.2014 olarak belirlenmiş ancak davalı işverence 10.02.2014 tarihinde feshedilmiştir. Dosyaya sunulan davacıya ait hizmet döküm cetvelinden, davacının bakiye süre alacağı talep ettiği dönem içerisinde başka iş yerlerinde çalışmak suretiyle gelir elde ettiği sabittir. Buna rağmen, yapılan hesaplamadan bu gelirlerin düşülmemesi hatalı olup bozma nedenidir.
3-İhbar tazminatı talebinin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 111. maddesi gereğince, terditli davada, davacı aynı davalıya karşı aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunan birden fazla talebini, aralarında aslilik veya fer’ilik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Taleplerden biri asli talep olup, davacı öncelikle asıl talep hakkında karar verilmesini ister; yardımcı talebini ise, asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar. Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’i talebini inceleyemez ve karara bağlayamaz.
Somut uyuşmazlıkta, davacı taraf, işverence iş akdine haksız olarak son verildiğini öne sürerek iş sözleşmesi belirli süreli kabul edilir ise bakiye süre ücreti, belirsiz süreli kabul edilir ise ihbar tazminatı talepli terditli dava açmıştır. Mahkemece davacının iş akdine haklı bir neden olmadan son verildiği ve iş sözleşmesinin belirli süreli olduğu kabulü ile bakiye süre ücreti hüküm altına alınmıştır. Davacının asıl talebi bakiye süre ücreti olup asıl talep reddedilmedikçe fer’i talep incelenemez. Dolayısıyla ihbar tazminatı talebi incelenmediğinden bu talebin reddi ve talebin reddi dolayısıyla davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı taraf, davaki taleplerini dava açmadan önce 26.08.2012 tarihli ihtar ile işverenden talep etmiş olup ihtarın tebliğ edildiği 28.08.2013 tarihi işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihtir. Davacı, davada temerrüt tarihinden faiz talep ettiğine göre hüküm altına alınan alacaklara 28.08.2013 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yerine dava ve ıslah tarihinden faiz yürütülmesi de hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.