Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3355 E. 2019/803 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3355
KARAR NO : 2019/803
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı iş yerinde doktor olarak görev yaptığını, iş yerinden ayrıldığını beyanla ödenmeyen ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kusurlu eylemleri nedeni ile SGK tarafından hastanenin hak edişlerinden kesintiler yapıldığını ve aynı eylemler nedeni ile hastanenin idari para cezasına çarptırıldığını, davacının hak etmiş olduğu tüm alacakların ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında SGK tarafından hastanenin hak edişlerinden kesilen tutarın ve idari para cezalarının davacının ücret alacaklarından mahsup edilip edilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Taraflar arasında geçerli olan iş sözleşmesinde doktorun kendisinden kaynaklanan hatalar nedeni ile hastanenin maruz kalacağı ceza ve sair yaptırımların doktorun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle yapılacak ödemelerin doktora yapılacak ödemelerden mahsup edileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı tarafça SGK tarafından hastaneye uygulanan bir kısım yaptırımlar, hak edişlerden yapılan kesintiler ve para cezalarına ilişkin belge sunulduğu görülmüştür. Ancak sunulan bu belgelerdeki miktarların birbirinden farklı olduğu ve hangi eylemlerin davacıdan kaynaklandığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca davacı tarafça söz konusu yaptırımların itiraz üzerine iptal edildiğinin beyan edildiği de görülmektedir. Bu açıklamalar karşısında mahkemece ilgili SGK müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı hastaneye uygulanan yaptırımlar, hak ediş kesintileri olup olmadığı sorulmalı, var ise bu hususların kesinleşip kesinleşmediği, davalıdan tahsilinin yapılıp yapılmadığı açık bir şekilde ortaya konulduktan sonra SGK’nın bu konulara ilişkin kendisinde bulunan tüm bilgi ve belgeler getirilerek, uygulanan idari para cezaları ve hak ediş kesintileri konusunda davacı doktorun sorumluluğunun bulunup bulunmadığı sorumluluğu var ise kusur oranının tespiti amacı ile uzman bilirkişiden rapor alındıktan sonra çıkan sonuca göre karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının ücret alacağının net mi brüt mü talep edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ödenmesi gereken KDV hariç brüt ücret tutarı olarak 466.498,14 TL bulunmuştur. Davalı tarafça davacı doktora ücret alacağı karşılığı olarak 271.745,13 TL ödenmiştir. Bilirkişi raporunda davacıya ödenmesi gereken 466.498,14 TL brüt tutar ilgili kesintiler yapıldıktan sonra nete çevrilerek davalı tarafça yapılan ödemenin mahsup edildiği ve fark ücret alacağının bu şekilde bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak dosya arasında davacının ücretin net tutarını talep ettiğine ilişkin herhangi bir beyanı bulunmamaktadır. Taraflarca aksi talep edilmediği sürece mahkemece brüt tutarlar üzerinden hüküm kurulmalıdır. O halde mahkemece yapılacak iş davalı tarafça davacıya ödenen 271.745,13 TL net ücret brüt tutara çevrilerek, 466.498,14 TL’den bu miktarın çıkarılması ile sonuca gitmektir. Mahkemece bu sonuca gitmeden önce bozma ilamının 2 nolu bendi gereğince yapılacak araştırma sonucunda çıkan sonuç da değerlendirmeye tabi tutularak davacının kusuru nedeni ile davalı tarafça yapılan ödeme varsa bu ödemelerin davacının ücretinden mahsubunun gerekeceği hususu da unutulmamalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.