Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/33413 E. 2020/4769 K. 10.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/33413
KARAR NO : 2020/4769
KARAR TARİHİ : 10.03.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının davalı Et ve Balık Kurumu bünyesinde alt işverenin işçisi olarak çalıştığını, davacının net ücretinin 965 TL olduğunu, bu ücretten 88 TL yemek ücreti kesildiğini, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, ayrıca davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında kıdem tazminatı hesabına esas ücretin belirlenmesi uyuşmazlık konusudur.
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret, işçinin son brüt ücretidir. Bu ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir. Satış rakamları ya da başkaca verilere göre hesaplanan prim değişkenlik gösterse de, kıdem tazminatı hesabında genişletilmiş ücret kavramı içinde değerlendirilmelidir. Diğer taraftan kıdem tazminatına esas ücrete, asgari geçim indirimi ve fazla çalışma ücreti eklenerek hesaplama yapılması hatalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının brüt ücretine bordroda “sair ödeme” olarak görünen 165 TL ilave edilmek suretiyle kıdem tazminatı hesabına esas ücret belirlenmiştir. Ancak bu ödemenin niteliği ile kıdem tazminatı hesabına esas ücrete ilave edilebilecek türden bir ödeme olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Hal böyle olunca, bordroda sair ödeme olarak görünen ödeme miktarının kıdem tazminatı hesabına esas ücrete ilave edilemeyecek (fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti vb gibi) bir ödeme mi, yoksa (yemek, yol, yakacak vb gibi) sosyal yardım karşılığı ödeme mi olduğu yönünden gerekli araştırma inceleme yapılarak, bu ödemenin kıdem tazminatına esas ücrete ilave edilip edilemeyeceği belirlenmeli, oluşacak sonuca göre hesaplama yapılmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.03.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.