Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/32886 E. 2020/5522 K. 03.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32886
KARAR NO : 2020/5522
KARAR TARİHİ : 03.06.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 11.03.2010 – 03.05.2013 tarihleri arasında ziraat mühendisi, sorumlu yönetici olarak 5179 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca görev yaptığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde hiç çalışmadığını, söz konusu sözleşmenin iş yeri ruhsatı yenilenirken resmi makamlara ibrazı için düzenlendiğini, davacının işe hiç gelmediğini bundan dolayı sigorta başlangıcının da yapılmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesinde “iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmesidir” tanımlaması yapılmıştır. Bu tanımlamaya göre iş hukuku açısından iş sözleşmesi iş görme, ücret ve bağımlılık unsurlarından oluşmaktadır.
Bağımlılık iş ve sosyal güvenlik hukuku uygulamasında temel bir ilke olup bu unsur hizmetini işverenin denetimi, gözetimi ve yönetimi altında yapmayı ifade eder. Ne varki, iş hukukunun dinamik yapısı ortaya çıkan atipik iş ilişkileri, yeni istihdam modelleri, bu unsurun ele alınmasında her somut olayın niteliğinin göz önünde bulundurulmasını zorunlu kılmaktadır.
İş sözleşmesinde işçinin (gerçek kişinin) iş görme edimi üstlendiği açıktır. İşçi, iş görme edimini sadece fiziki yani bedensel güçle değil düşünsel, bilimsel çalışma gibi farklı şekillerde de gerçekleştirebilir.
Dosya içeriğine göre, ziraat mühendisi olan davacı gıda işleri üzerine faaliyet gösteren davalı işyerinde iş sözleşmesi ile çalıştığını ileri sürmüştür. Taraflar arasında “Sorumlu Yöneticilik Sözleşmesi” yapılmış olup, davacının sözleşmede tanımlanan işi 5179 sayılı Kanun ve yönetmeliklerde belirtilen sorumlulukları yerine getirmek olarak düzenlenmiştir. Sorumlu yöneticinin cezai sorumluluğuna yönelik ise herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı görülmüştür.
Somut olayda iş sözleşmesinin unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği yeterince tartışılmamıştır. Davacı tanık göstermediği gibi davalının gösterdiği tanıklarda davacının fiilen çalışmadığını beyan etmişlerdir. Davacının sözleşme süresince işyerinde herhangi bir işlem yaptığına dair imzasını içeren bir uygulama belgesi de dosyaya sunulmamıştır. Gıda üretiminin kanun ve yönetmeliklerle sıkı denetime tabi tutulduğu bilinmekte olup davacının sorumlu yönetici olarak üretim sürecine katıldığını gösteren bir delil bulunmaması iş görme ediminin gerçekleşmediğini diğer bir anlatımla fiili çalışmanın bulunmadığını ortaya koymaktadır. Davacının imzasının hiçbir süreçte kullanılmamış olması, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, sözleşme de cezai sorumluluk ile ilgili bir düzenlemenin olmaması ve tanık anlatımları dikkate alındığında meslek unvanı sebebi ile sorumluluk üstlendiğinden de bahsedilemeyecektir. Kaldı ki sözleşme süresinde davacının aynı süreler için başka işyerlerinden sigorta primlerinin tam çalışma esasına göre Kuruma bildirildiği hizmet cetvelinden de anlaşılmaktadır. Tüm bu sebepler dikkate alındığında iş sözleşmesinin iş görme ediminin somut olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.