Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/32621 E. 2020/4563 K. 09.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32621
KARAR NO : 2020/4563
KARAR TARİHİ : 09.03.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 1996 yılından itibaren öncelikle Acıpayam İlçesi Dedebağı Belediyesinde göreve başladığını, 6360 sayılı Kanun ile bu belediyenin tüzel kişiliğinin kaldırılarak tüm hakları, yetkileri ve personelinin davalı belediyeye devredilmesi üzerine davalı işyerinde çalışmaya başladığını, emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını, işverence işçilik alacakları ödenirken davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin gözetilmediğini ileri sürerek ileride açacağı alacak davasına esas olmak üzere kıdem ve ihbar tazminatı, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının yapılan kısmi ödeme de dikkate alınarak tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında tespit davası açılmasında davacının hukuki yararının buunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde, ileride açacağı alacak davasına esas olmak üzere bir kısım işçilik alacaklarının varlığı konusunda tespit hükmü kurulmasını talep etmiştir. Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca davacının davalı işveren nezdindeki işçilik alacaklarının tespitini talep etmekte hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek davanın esası yönünden inceleme yapılmış, sonucuna göre karar verilmiştir. Ancak, 6100 sayılı Kanun’un 106. maddesi gereğince, eda davası açılabilecekken tespit davası açılmasında davacının güncel hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Bu itibarla, mahkemece yazılı gerekçeyle esasa girilerek tespit hükmü kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.