Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3258 E. 2019/300 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3258
KARAR NO : 2019/300
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan … Özel Güvenlik ve Koruma Hizm. Ltd. Şti. ile … … A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin güvenlik görevlisi olarak çalışmaktayken fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili ve davalılardan … Özel Güvenlik ve Koruma Hizm. Ltd. Şti. ile … … A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut olayda, davacı işe başladığı ilk 6-7 aylık dönemde günlük 18 saat çalıştığını, daha sonraki dönemde ise 06.00 – 15.00 ile 15.00 – 24.00 saatleri arasında vardiyalı çalıştığını beyan etmiş, davalı ise işyerinde fazla çalışma yaptırılmadığını savunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının işe başladığı 01.08.2009 tarihinden işyerinde vardiyalı çalışma sistemine geçildiği tarihe kadar günlük 18 saat çalıştığı, ancak Yargıtay kararları gereği davacının günlük 3 saatten fazla çalışma yapamayacağı, günlük 3 saatten, 7 gün çalışarak haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilip fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmıştır. Ancak, davacının günlük 3 saatten fazla çalışma yapamayacağı değerlendirilerek fazla çalışma ücret alacağının hesaplanması hatalı olmuştur.
Mahkemece, davacı tanıkları yeniden duruşmaya çağrılarak, davacının işe başladığı 01.08.2009 tarihinden vardiyalı çalışma sistemine geçildiği tarihe kadar, davalı işyerinde hangi saatler arasında haftanın kaç günü çalıştığı, ne kadar süreyle ara dinlenme yaptığı ayrıntılı olarak sorulmalı, dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek davacının çalışma saatleri tespit edilmeli, yapılan fazla çalışma süresi belirlenerek fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmalıdır. Belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.