Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3254 E. 2019/296 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3254
KARAR NO : 2019/296
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin haksız feshedildiği, haksız fesih nedeni ile ödenmeyen ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının bayan çalışanları taciz etmesi nedeni ile iş akdine haklı nedenle son verildiği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda; davacı haftanın 5 günü 08.30-17.00 saatleri arasında çalıştığını, şeker üretimi yani kampanya dönemi başında ve sonunda 10’ar gün boyunca günde 24 saat çalıştığını, işe başladığı yıl 8 haftada bir hafta, ikinci ve üçüncü yıl 6 haftada 1 hafta, dördüncü ve beşinci yıl 5 haftada 1 hafta boyunca işyerinde 24 saat nöbete kaldığını beyan etmiştir. Davalı, işyerinde vardiyalı çalışıldığını fazla çalışma yapılmadığını savunmuştur. Davacı tanıklarından …, davalı işyerinde kampanya döneminde 3 vardiya olarak çalışıldığını, 8 haftada 1 haftalık tam gün süren nöbetlerinin olduğunu beyan etmesine rağmen diğer davacı tanığı kampanya döneminde vardiyalı çalışma sistemi olduğuna dair bir beyanda bulunmamıştır. Alınan bilirkişi raporunda; davacının şeker üretimi mevsiminde bulunan kampanya dönemlerinde, 10’ar günden (1,5 hafta) toplamda 20 gün süreyle tam gün davalı işyerinde kaldığı, tam gün süreli çalışmalarda işçinin çalışma süresinin 14 saat olarak hesaplanması gerektiği, ilk hafta 7 gün süreyle 14 saat çalışarak 45,5 saat fazla çalışma yaptığı, ikinci hafta 3 gün 14 saat, sonraki iki gün ise 08.30-17.00 saatleri arasında çalışarak 12 saat fazla çalışma yaptığı, ayrıca 2011 yılında 8 hafta ve 2013 yılında da 6 haftada bir hafta 24 saat çalışma yaptığı değerlendirilerek fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmış ve Mahkemece hükme esas alınmıştır. Ancak varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Mahkemece, davacı tanıkları duruşmaya yeniden çağrılarak, kampanya döneminde davacının vardiyalı sistemde çalışıp çalışmadığı, 1 hafta ve 10 gün hiç ara vermeden 24 saat çalışmanın hayatın olağan akışına aykırı olduğu da gözetilerek , 24 saatlik çalışma süresinde ara dinlenme süresi kullanıp kullanmadığı, kampanya dönemi dışında davacının dava dilekçesinde beyan ettiği sürelerde (işe başladığı yıl 8 haftada bir hafta, ikinci ve üçüncü yıl 6 haftada 1 hafta, dördüncü ve beşinci yıl 5 haftada 1 hafta boyunca) işyerinde 24 saat nöbetçi kalıp kalmadığı ayrıntılı olarak sorularak tanık beyanları arasında çelişki giderilmeli, davacının fazla çalışma ücret alacağı bulunup bulunmadığı denetime açık şekilde belirlenmelidir. Eksik incelemeyle karar verilemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.