Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/32413 E. 2017/1310 K. 06.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32413
KARAR NO : 2017/1310
KARAR TARİHİ : 06.02.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar … Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. ve … Grup Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. ile … vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek ihbar ve kıdem tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalılar alacak isteminde sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, istekler kısmen hüküm altına alınmıştır.
Karar davalı … Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. ve … Grup Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. ile TCDD vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Birleşen dosya ve asıl dosya yönünden birlikte hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece, asıl dava birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacaklar hüküm altına alınmıştır.
Dosya içeriğinden davacının, asıl dava tarihinde (01.07.2010)-28.02.2010 iş akdinin feshedildiğinden bahisle kıdem, ihbar ve silah tazminatı ile fazla mesai alacağı ve yıllık izin alacakları talebinde bulunmuş, birleşen 25.06.2014 tarihli davada ise 14.06.2011 tarihinde iş akdinin feshedildiğinden bahisle kıdem,ihbar ve kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Öğreti ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre birleştirilmiş olsa dahi her dava bağımsızlığını korur. Bu olgunun sonucu olarak mahkemece hüküm verilirken karar başlığında asıl davanın ve birleşen davanın taraflarının ayrı ayrı gösterilmesi, hüküm yerinde asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı hüküm kurulması gerekirken, açıklanan bu olgu göz ardı edilerek tek bir dava varmış gibi hüküm kurulması, alacak kalemlerinin yargılama giderlerinin her dava yönünden ayrı ayrı karar verilmemesi isabetsizdir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tanık anlatımlarına göre 12 saat çalışıp 24 saat dinlendiği, bu hali ile 1 ayda 20 kez 12 saat çalışıp 10 kez dinlendiği kabul edilerek aylık 70 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesap edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacının 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme esasına göre çalıştığı, bu şekilde iki hafta boyunca haftada beş gün 12 saat, üçüncü hafta ise dört gün 12 saat çalışma yaptığı, üç haftalık bu süreçte geceye denk gelen yedi günlük çalışma bulunduğu, davacının 12 saatlik çalışmasından kanuni 1,5 saat ara dinlenmesinin düşülmesi ile gece çalışmasına denk gelen çalışma günleri için günde 3 saat ve üç haftalık periyotta 21 saat gece çalışmasında kaynaklanan fazla çalışma yaptığı sonucuna ulaşılmaktadır. Davacının gece çalışmasından kaynaklı fazla çalışma alacağı belirtilen şekilde hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Yanılgılı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; fazla çalışma alacağı hesaplanırken davacının izinli ve raporlu olduğu günler ile genel tatile denk gelen günlerin dışlanması gerektiği gözetilmediğinden kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.