Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/32382 E. 2019/18429 K. 08.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32382
KARAR NO : 2019/18429
KARAR TARİHİ : 08.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08/10/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat … ile karşı taraf adına vekili Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Öncelikle şu hususu belirtmek gerekir ki, müteveffa …’ya ait mirasçılık belgesi dikkate alındığında, gerekçeli karar başlığında davacı olarak … ismi yerine … isminin yer alması mahallinde düzeltilebilir nitelikte yazım hatası olarak görülmüştür.
3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Belirtmek gerekir ki hafta tatili günlerinde çalışıldığının ispatı da aynı ilkelere tâbidir.
İnceleme konusu davada, mahkemece davacının yılın tamamında hafta tatili günlerinde çalıştığı ve yılın tamamında haftada 7,5 saat fazla çalışması olduğu kabul edilerek hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş ise de, karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tanıkları işyeri çalışanı olmadığından fazla çalışmalar yönünden beyanları hükme esas alınamaz. Diğer taraftan, davalı tanık beyanları, dosya kapsamı ve yapılan işin niteliğine göre, davacının sadece Mart ayı ile Ekim ayı arasındaki sekiz aylık dönemde haftada 7,5 saat fazla çalışma yaptığı ve hafta tatili günlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Nitekim hafta tatili hesabı yönünden bilirkişi raporunda da bu husus belirtilmesine karşın, yılın tamamı dikkate alınarak hesap yapılmıştır.
Bu itibarla, mahkemece fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti hesabının sadece Mart ayı ile Ekim ayı arasındaki sekiz aylık döneme münhasır yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, davalı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 08/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.