Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/32365 E. 2020/4284 K. 05.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/32365
KARAR NO : 2020/4284
KARAR TARİHİ : 05.03.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı karşı davalı vekili, davalının müvekkil kooperatifte çalışma isteğinde bulunduğunu, isteğinin uygun bulunarak davalı ve müvekkil arasında 04/09/2012 tarihli asgari süreli iş sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 3.maddesine göre çalışma süresinin asgari 3 yıl olarak belirlendiğini, yine sözleşmede cezai şart başlıklı 10.maddenin bulunduğunu ve buna göre haklı neden olmadan iş sözleşmesinin feshi halinde işçinin en son ücretinin beş katı cezai şart tutarını diğer tarafa fesih tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte ödemeyi kabul ettiğini, davalının imzaladığı sözleşme ile Gördes Tarım Kredi Kooperatifinde çalışmaya başladığını, davalının asgari üç yıllık süre dolmadan 01/07/2013 tarihinde dilekçe ile iş sözleşmesini feshettiğini belirterek cezai şartın davalıdan tahsilihi talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili,iş hukukunda cezai şartın bağlayıcı olması için sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olmasının, cezai şartın karşılıklı olarak düzenlenmiş olmasının, cezai şartın denk ve eşit şekilde düzenlenmesinin gerektiğini, cezai şartta çalışılan süre ile orantılı olarak mahsup ve hakkaniyet indirimi yapılmasının gerektiğini, imzalanan sözleşmedeki cezai şartın denklik ilkesine aykırı olduğunu, ayrıca çalıştığı dönemlere ilişkin davalıdan 4.922,00 TL satış primi alacağının bulunduğunu belirterek asıl davanın reddine ve 4.922,00 TL satış primi alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı karşı davacının belirli süreli iş sözleşmesini sözleşme şartlarına aykırı olarak haklı neden olmaksızın feshettiği, davacı karşı davalı işverenin sözleşmede belirtilen cezai şart bedeline hak kazanacağı, davalı karşı davacının alacak talebini ise davalıya değil ayrı bir tüzel kişiliği olan Gördes Tarım Kredi kooperatifine yöneltmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ve davalı arasında 04.09.2012 tarihinden itibaren 3 yıl süreli olarak bağıtlanan iş sözleşmesinin 10. maddesinde; davacı ve davalının asgari 3 yıl çalışmayı ve çalıştırmayı karşılıklı olarak kabul ve taahhüt ettikleri, taraflardan birinin, bu sözleşmeyi 3 yıllık asgari çalışma süresi içinde (bu asgari sürenin içindeki 2 aylık deneme süresi hariç olmak üzere) haklı bir neden olmaksızın feshetmesi durumunda işçinin en son brüt ücretinin 5 katı cezai şart tutarını diğer tarafa fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte çalışılan süre orantı yapılmaksızın itirazsız nakden ödemeyi kabul ve taahhüt ettikleri yönünde hükümler düzenlenmiştir.
Cezai şart, mevzuatımızda Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olup, İş Kanunlarında konuya dair bir hükme yer verilmemiştir. Asgari süreli sözleşmelerde cezai şart konulamayacağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümler, karşılıklılık prensibinin bulunması halinde kural olarak geçerlidir.
Dosya içeriğinden, sözleşmedeki düzenlemenin karşılıklılık prensibine uygun olduğu, davalı işçinin işten ayrılış dilekçesinde haklı sebebe dayanmadığı anlaşılmaktadır. Ancak cezai şart miktarının belirlenmesinde oranlama ve indirim yapılması gerekmektedir. Şu halde, davalının çalıştığı ve çalışması gereken süreler oranlanmak ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 182. maddesinin son fıkrası gereği indirim yapılmak suretiyle belirlenecek cezai şart miktarının hüküm altına alınması gerekli iken indirim yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.