Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/31926 E. 2020/3383 K. 25.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/31926
KARAR NO : 2020/3383
KARAR TARİHİ : 25.02.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar… İnşaat ve Enerji A.Ş. vekili ve… Makina San. ve Tic. A.Ş. tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıların asıl işveren ve alt işveren oldukları Alparslan 1 Barajı ve HES inşaatı işyerinde çalıştığını iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, zamanaşımı def’i ve husumet itirazında bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılar… İnşaat ve Enerji A.Ş. vekili ve… Makina San. ve Tic. A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; Sevinç Makina A.Ş. ‘nin tüm, davalı …Ş.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır. Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davanın kısmi alacak davası biçiminde açıldığı konusunda bir tereddüt söz konusu değildir. Islah dilekçesine karşı davalılardan… İnşaat A.Ş. ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Islah tarihi olan 05.08.2015 tarihi itibariyle 10 yıl geriye gidildiğinde asıl işveren… şirketi yönünden davacının 31.11.2004 tarihine kadar olan baraj inşaatı işyerindeki çalışmaları için 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ve ilk dava ile istenen tutarlar haricindeki alacakları zamanaşımına uğramış olduğu halde mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın karar verilmesi hatalı olmuştur.
Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.