Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/3184 E. 2018/19068 K. 18.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3184
KARAR NO : 2018/19068
KARAR TARİHİ : 18.09.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/09/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili … … ile karşı taraf adına vekili … … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme koşullarını sağlaması sebebiyle iş sözleşmesini feshetmesi üzerine doğan kıdem tazminatı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin işçi tarafından yaş dışında kalan emeklilik koşullarını sağlaması sebebiyle feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi uyarınca yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır.
1475 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer şartları yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkanı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş şartı sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle iş yerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin iş yerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.
Somut olayda, Mahkemece, davacının iş sözleşmesini 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme koşullarını sağlayarak emeklilik sebebiyle feshettiği gerekçesiyle kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır.
Davacının, 13/02/2007 tarihli dilekçesinde, kendi isteğiyle işten ayrılmak istediğini işverene bildirdiği anlaşılmakta olup, söz konusu fesih bildiriminde iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğine dair bir ibare yoktur. Ayrıca, fesih bildirimi ekinde, emeklilik konusunda yaş hariç diğer şartları yerine getirdiğine dair kurum veya sandıktan alınmış bir belge de işverene sunulmamıştır. Davacının 13/02/2007 tarihli fesihten çok sonra, 12/11/2013 ve 27/12/2013 tarihli dilekçelerle işverene başvurarak, emeklilik sebebini ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca, davacının sosyal güvenlik açısından tabi olduğu … Emekli Sandığı Vakfı’na da fesihten çok sonra 02/12/2013 tarihli dilekçe ile başvurarak, yaş dışındaki emeklilik koşullarını sağladığını beyan ettiği görülmektedir. Eldeki dava ise, 09/01/2014 tarihinde açılmıştır. Davacının 13/02/2007 tarihli fesih bildirimi genel içerikli ise de, feshin emeklilik nedenine dayandığına ilişkin olarak, makul süre içerisinde irade açıklamasında veya bu iradeyi gösteren bir eylemde bulunulmadığı açıktır. Makul süre geçtikten sonra açıklanan irade beyanı esas alınarak sonuca gidilemez. Bu halde, feshin emeklilik nedenine dayandığının kabulü mümkün değildir. Anılan sebeple, davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.