YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/30887
KARAR NO : 2020/3233
KARAR TARİHİ : 24.02.2020
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Müvekkilinin 02.10.2003-18.03.2013 tarihleri arasında davalılar nezdinde makam şoförü olarak çalıştığını, davalıların adreslerinin aynı olup yönetim kurulları ve ortaklarında aynı şahısların mevcut olduğunu, aralarında organik ve fiili bağ bulunduğunu, hizmet süresi dahilinde ki taleplerden davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu primini az ödemek amacıyla asgari ücret üzerinden gösterildiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde hep çalışıldığını, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını bu sebeple ihtarname gönderdiğini beyanla kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili müvekkili…’ın davacının konut kredilerini ödediğini, bu ödemelerin davacının kıdem tazminatından mahsup edilmek ve bakiyesi ileride geri alınmak üzere banka yoluyla yapıldığını, bu nedenle davaya dilekçesinde belirtilen ödemelerin alacaklardan mahsup edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının takas-mahsup defi noktasında toplanmaktadır.
Davalı kendisinin de davacıdan alacaklı olduğunu bildirerek bu alacağı ile davacıya olan borcunun takas edilmesini Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 132. maddesi (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 204. mad.) ile hüküm altına alınan karşılık dava ile isteyebilir. Ancak, Türk Borçlar Kanununun 143/1 (BK.122.mad.) maddesi uyarınca, takas, borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesiyle vaki olacağından, takasın sağlanması için mutlaka ayrı bir dava veya karşı dava açılması gerekmez. Borçlu, kendisine karşı açılmış olan bir dava içerisinde takas-mahsup talebinde bulunabilir ve böylesi bir talep, usul hukuku anlamında bir defi niteliği taşır. Davalı karşılık dava açmadan sadece takas savunmasında bulunmakla yetinebilir.
Somut olayda davalı taraf davacının konut kredilerini ödediğini ve bu miktarın davacının alacaklarından mahsubunu talep etmiştir. Dosya kapsamından davacıya ait konut kredisi taksitlerinin davalı tarafından yapıldığı anlaşılmakta olup ödenen miktarın hüküm altına alınan alacaklardan mahsubu gereklidir.
Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.