Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/30840 E. 2020/3484 K. 26.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/30840
KARAR NO : 2020/3484
KARAR TARİHİ : 26.02.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin haklı neden olmadan feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birtakım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, pideci olarak çalışan davacı en son ücretinin net 1.700,00 TL olduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Yeminli dinlenen davacı tanıkları davacının 1.700,00 TL ücretle çalıştığını, asgari ücret kadarının bankadan kalanın ise elden ödendiğini, davalı tanıklarından … ise davacının asgari ücretle çalıştığını beyan etmiştirlerdir.
Taraflar arasında davacının aldığı aylık ücrete ilişkin uyuşmazlık bulunmasına rağmen mahkemece yapılan emsal ücret araştırması uyuşmazlığı çözümlemede yeterli olmamıştır. Bu sebeple yapılacak iş, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, davalı işyerinde ya da başka işyerlerinde emsal işçilere ödenen ücretler ilgili meslek odalarından araştırılması, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceğinin sorulması, Türkiye İstatistik Kurumu’nun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmındaki bilgilerle belirlenmesi ve toplanacak bütün deliller değerlendirilerek ve temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış hak ilkesi de dikkate alınarak davacının gerçek ücretinin belirlenmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Diğer yandan, davacı ıslah dilekçesinde, kıdem tazminatı için fesih ve ıslah tarihinden itibaren ayrı ayrı faiz işletilmesi talebinde bulunmuş olmasına rağmen kıdem tazminatı alacağının tümüne fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.