YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/30761
KARAR NO : 2020/3559
KARAR TARİHİ : 26.02.2020
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının Kangal Termik Santral Elektrik Üretim A.Ş. işverenliği altında diğer davalıların alt işverenliğinde çalıştığını, Kangal Termik Santrali tarafından yapılan ihaleler neticesinde ihale yüklenicisi şirketler değişse dahi işçilerin çalışmaya devam ettiklerini, bu sebeple davalılar arasında iş yeri devir şartlarının oluştuğunu beyan ederek kıdem tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Gümüş Özel Güvenlik ve Eğitim Hizm. Ltd. Şirketi vekili, somut olayda müvekkili şirket ile Kangal Termik Şirketi arasındaki sözleşmenin iki yıl olduğunu, iki yıl dolmadan davalı şirketin sözleşmeyi feshettiğini, Kangal Termik Santralinin kendi güvenlik şirketini kurduğunu, bu sebeple davacının iş sözleşmesinin sona erdiğini, iş yeri çalışma şartlarının Kangal Termik Santrali A.Ş. tarafından belirlendiğini, kıdem tazminatı alacağının da bu davalıya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Orta Karadeniz Özel Güvenlik Hizm. Ltd. Şirketi vekili, husumet itirazında bulunmuş, müvekkilinin talep edilen alacaktan sorumlu olmadığını, davacı işçinin aynı şart ve koşullar altında davalı Gümüş Ltd. Şti. bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını, Kangal Termik Santrali bünyesinde çalışmaya devam ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kangal Termik Santrali Elektrik Üretim A.Ş. vekili, davacının dava tarihinde halen Simurk A.Ş.’de özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, diğer alt işverenler ile iş yeri devrinin gerçekleştirildiğini ve davacının çalıştırılmaya devam edildiğini, kıdem tazminatı alacağının iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde kazanılacağını, dava konusu alacakların belirlenebilir alacak olması sebebi ile belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini belirterek, davanın usulden reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiği ve birden fazla davalı aleyhine açılan dava neticesinde verilen karardaki ret sebebinin ortak olduğu anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md. 3/2 gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmesi gerekirken, davalılar vekillerinin her biri için yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 1.800,00’er TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Bu husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının (4) nolu bendinde yer alan
“Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden her biri için yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 1.800,00’er TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” şeklindeki ifadenin çıkartılarak yerine, “Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiği ve birden fazla davalı aleyhine açılan dava neticesinde verilen karardaki ret sebebinin ortak olduğu anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md. 3/2 gereğince 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” ifadesinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.