Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/29289 E. 2020/2778 K. 18.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/29289
KARAR NO : 2020/2778
KARAR TARİHİ : 18.02.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının asıl işveren Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye ait işyerinde, değişen alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından iş bitimi gerekçe gösterilerek feshedildiğini, feshin haklı bir sebebe dayanmadığını, davacıya çalıştığı dönem boyunca yıllık izin kullandırılmadığını ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalının ihale makamı olduğunu, ihale edilen işle ilgili hiç bir personel çalıştırmadığını, Kamu İhale Genel Tebliğinin 79 uncu maddesi gereğince işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarından davalının sorumlu tutulamayacağını davanın yüklenici şirketlere ihbarı ile ayrıca husumet yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmşitir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesine göre kural olarak, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Bu kuralın istisnası ise, Kanunun “Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlığını taşıyan 327. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre; gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı taraf kök bilirkişi raporunun dosyaya sunulmasından sonra yıllık izin belgeleri sunmuş olup, mahkemece bu belgeler doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak hüküm tesis edilmiştir. Davalı taraf, belgelerin geç sunulmasının haklı bir mazerete dayandığını ileri sürmüş veya ispatlamış değildir. Buna göre davalının, dürüstlük kuralına aykırı olarak davanın uzamasına ve yargılama giderinin artmasına sebebiyet verdiği kabul edilmelidir. (Dairemizin 2017/25147 E. ve 2016/20431 E. sayılı kararları da aynı doğrultudadır) Mahkemece, yargılama giderlerinin takdirinde 6100 sayılı Kanunun 327. maddesinin 1. bendinin dikkate alınmaması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece davacının 33 gün tutarında izin ücretine hak kazandığı kabul edilmiştir. Hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davacının 90 gün izne hak kazandığı, bu izin hakkından 57 gününü kullandığı sonucuna varılmış ise de, dosyada bir kısım imzasız puantaj kayıtları ile (bir kısmı imzalı bir kısmı imzasız) bordrolar bulunmaktadır. Bu kayıtlar karşılaştırılmak suretiyle davacının izin ücretine hak kazanıp kazanmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca, hükme esas alınan raporda davalı tarafından sunulan izin formlarında belirtilen izin sürelerinin denetime elverişli şekilde dökümü yapılmadığı gibi, hangi izin formuna hangi sebeple itibar edildiğine dair bir açıklama da yapılmadığı görülmektedir. Bilirkişi raporunun denetime elverişli olmaması bir başka bozma sebebidir.
3-Hüküm altına alınan alacakların net mi brüt mü olduğunun hüküm yerinde belirtilmemesi hatalı olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 18.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.