Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/291 E. 2018/25229 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/291
KARAR NO : 2018/25229
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …’ de bulunan … Restaurantta 01/05/2014 tarihinde komi olarak çalışmaya başladığını, 10/10/2015 tarihinde sigortalı gösterildiğini, hizmet tespiti davası açıldığını, davacının 03/01/2011 tarihine kadar şirketin diğer faaliyet gösterdiği … Restaurant … Otel, … Otel de çalıştığını, hiç izin kullanmadığını, ücretlerinin ödenmediğini, fazla çalışma ve diğer alacaklarının ödenmediğini bu nedenle iş akdini feshettiğini, yaz aylarında 09.00-22.00 arasında çalıştığını, 2008 yılında teknik servis elemanı olarak çalıştığını, ayrıca servis görevlisi bar elemanı olarak tüm işleri de yaptığını, asgari ücretle çalıştığını iddia ederek bu alacakların yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe devamsızlık ettiğini, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1991/7 esas; ve 1992/4 karar sayılı ve 10.04.1992 günlü kararı)
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekir. Aksinin kabulü mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve kanunlarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur.
Somut olayda, Mahkemece hükmün gerekçesinde, Bilirkişi Yrd. Doç. Dr. …’ya ait 15/07/2015 havale tarihli bilirkişi raporunun dosya içeriğine uygun, hüküm vermeye elverişli bulunduğu ve davanın ıslah edilen şekliyle kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiş ise de, Mahkemece kıdem tazminatı yönünden 28.04.2015 havale tarihli Bilirkişi Av. …’in raporunun hükme esas alındığı ve 5.890,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, yine hafta tatili yönünden Bilirkişi Yrd. Doç. Dr. …’ ya ait 15/07/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacının hafta tatili alacağına hak kazanmadığından hesaplama yapılmadığı belirtilmiş ise de, yerel mahkeme tarafından, davacının hafta tatili alacağı yönünden 28.04.2015 havale tarihli Bilirkişi Av. …’in raporunun hükme esas alındığı ve 3.403,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kararın açıklanan gerekçesi ile kurulan hüküm sonucu arasında çelişki bulunduğu belirgindir.
Hal böyle olunca, Mahkemece HMK’nın 297 ve 298. maddelerinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.