Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/29008 E. 2020/3614 K. 27.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/29008
KARAR NO : 2020/3614
KARAR TARİHİ : 27.02.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 01/04/1997-18/06/2014 tarihleri arasında ayakkabı bölüm şefi olarak çalıştığını, 2012 yılı öncesinde haftanın 6 günü saat 09.30–21.00 saatleri arası çalışma yapıldığını, işyerinde hakikate ve iradeye aykırı puantaj – ibraname ve sair belgeler imzalatıldığını, işyerinde Çalışma Bakanlığı tarafından muhtelif zamanlarda teftişler yapıldığını, davacının fazla mesai alacaklarının ödenmediğini beyanla 04/03/2010-31/12/2011 dönemine ait fazla mesai alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının tüm yasal haklarının ödendiğini, davacının ibraname imzaladığını, davacının fazla mesai alacaklarının bordrolarda tahakkuk ettirilerek ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 92. maddesinin 3. fıkrasında; çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi ispatlanıncaya kadar geçerli olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı işyerinde reyon şefi olarak çalışan davacı işçi 04/03/2010-31/12/2011 dönemine dair ödenmeyen fazla çalışma alacaklarını talep etmiş, mahkemece işyerinde iş müfettişi tarafından yapılan denetimde reyon şeflerinin haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığının ve fazla çalışmaların 01/01/2008 tarihinden itibaren hesaplanarak 2012 Nisan ayında ödenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, davalı işverenin 12/04/2012 tarihli Teftiş Kurulu Başkanlığı yazısı sonrası ek bordrolar düzenleyerek davacıya fazla çalışma ücretleri ödediği, söz konusu imzalı bordrolara göre dava konusu döneme dair fazla çalışma ücreti alacaklarının ödendiği, davacının 2012 yılının ilk üç ayına ilişkin bordrolarında fazla çalışma tahakukuk bulunduğundan davalı tarafça ek bordrolarla ödenen fazla çalışmanın 2012 yılının ilk üç ayına dair olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesi ile fazla çalışma alacağına ilişkin davanın reddi karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Şöyle ki mahkemece haftalık 15 saat fazla çalışmanın ispatlandığı kabulü ile hazırlanan hesap raporuna itibar edilmemesinde isabetsizlik bulunmasa da dosya kapsamına göre davalı işyerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerince yapılan teftiş sonrası 31/10/2012 tarih MK-17 MA-17 sayılı Genel Teftiş raporunun düzenlendiği, bu rapora göre davalı işyerinde iş müfettişlerince 2012 yılı Mart, Nisan ve Haziran aylarında programlı teftişler yapıldığı, anılan teftişlerde görülen “mevzuata aykırılıklar ve noksanlıklardan” giderilmeyenlerin genel teftiş raporunda tespit edildiği, bu tespitlere göre işverence 2012 yılının ilk üç ayı için yapılan fazla çalışmaların ek bordrolarla ödendiği ancak 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında yapılan fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğinin belirlendiği anlaşılmış olup kabul edilenin aksine davacının 2012 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayı bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku da bulunmadığı gözetildiğinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 31/10/2012 tarih MK-17 MA-17 sayılı Genel Teftiş raporunda da tespit edildiği şekilde davacıya dava konusu döneme ilişkin fazla çalışma ücreti ödenmediğinden anılan dönemde haftalık 9 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek fazla çalışma ücretine hükmedilmesi dosya içeriğine daha uygun düşecektir. Açıklanan nedenle davacının fazla çalışma ücreti, bu kabul doğrultusunda hesaplanmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Belirtilen sebepten ötürü kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde ilgiliye iadesine, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.