Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/28985 E. 2020/2090 K. 10.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/28985
KARAR NO : 2020/2090
KARAR TARİHİ : 10.02.2020

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş makine operatörü olarak davalı işyerinde çalıştığını, ücreti 2.500,00 TL net olduğu halde sigorta primlerinin düşük gösterildiğini, asgari ücretin banka aracılığı ile kalanın elden ödendiğini; elden ödemeye ilişkin tediye makbuzu sunulduğunu, 07.00-19.00 saatleri arası çalıştığını, iki haftada bir izin verildiğini, 23.08.2013 tarihli ihtarname ile ödenmeyen Temmuz ayı ücret alacağı ile yaptığı fazla çalışmaların karşlığının ve izinlerinin üç gün içinde ödenmesini istediğini, ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, 03.09.2013 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğünü ve ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 31.08.2013- 02.09.2013- 03.09.2013 tarihlerinde devamsızlık yaptığını 04.09.2013 tarihinde gönderilen ihtara rağmen cevap verilmediğini, 10.09.2013 tarihinde haklı nedenle iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, asgari ücret ile çalıştığını, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarına ilişkin iddiaların geçerliliği bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fazla çalışma ücret alacağı tanık beyanları esas alınarak 31.07.2011- 23.08.2013 tarihleri arası hesaplanmıştır. Davacı tanıklarından Mesut Bal; ” davacı ile davalı şirkette aynı vardiyada yaklaşık 8-9 ay birlikte çalıştık ben de davalı şirkette çalışmayı bıraktım”,Tanık Halil Tabak; “davacı ile davalı şirkette aynı vardiyada yaklaşık 1-2 yıl birlikte çalıştık ”Tanık Murat Çelebi: “Ben ve davalı En-Ez inşaat taahhüt telekominasyon Enerji San. ve Tic. Ltd. Şti. de toplamda 16 ay (10 ay çaycı olarak, 6 ay topograf olarak) çalıştım. Davacı … ile birlikte çalıştım. Ben davalı şirkette 2 Temmuz 2012 tarihinde işe başladım. 2013 Eylül ayında işten ayrıldım. Biz şantiyede işe başladıktan hatırlayabildiğim kadarıyla iki ay sonra davacı bizim şantiyede çalışmaya başladı. Davacının daha önce davalı şirketin başka bir şantiyesinde çalıştığını biliyorum.” beyanları dikkate alındığında tanıklar ancak kendi çalışma dönemlerindeki çalışma şekli ile ilgili bilgi sahibi olabilirler ve tanıklıklarına ancak kendi çalışma dönemleri ile sınırlı olarak itibar edilebilir. Her tanığın beyanının, davacının çalışma düzenine ilişkin doğrudan doğruya bildikleri dönemler için dikkate alınabileceği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. Ne var ki dosya kapsamından, dinlenilen davacı tanıklarının, davacı ile tüm çalışma döneminde birlikte çalışıp çalışmadıkları anlaşılamamaktadır. Bu durumda; tanıkların davalı işyerinde çalışma sürelerini gösteren Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları temin edilmeli, tanıklar gerekirse yeniden dinlenilerek birlikte çalıştıkları sürelerle bağlı kalınarak fazla çalışma ücreti alacağı konusunda bir değerlendirme yapılmalıdır.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.