Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/2695 E. 2019/822 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2695
KARAR NO : 2019/822
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacı iddialarının gerçeklikten uzak olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece; dosya kapsamındaki bilirkişi raporu doğrultusunda, dinlenen tek davacı tanığının anlatımlarına göre davacının hizmet döküm cetvelindeki kayıtları ile sınırlı olarak 24/07/2008-31/10/2008, 17/04/2009-17/10/2009, 01/04/2010-30/09/2010, 01/04/2010- 30/09/2010, 01/04/2011-30/09/2011, 19/04/2012- 30/09/2012 tarihleri arası için hafta tatili kullanmaksızın ve dini bayramların ilk iki günü dışında bayram sürelerinde, yarım günlük arife günü tatili ile yarım günlük 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı arifesinde çalıştığı kabul edilmiştir. Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler veya işyeri iç yazışmaları sunulmamıştır. Bu nedenle, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi yerindedir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların 2008 ve öncesinde başkanlık yaptığını belirten davacı tanığının beyanlarına göre yapıldığı, bu tanığın ise 2009 ve sonrasındaki yıllara ilişkin görgüye dayalı bilgisinin bulunmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Dinlenen davalı tanığının ifadesine göre de bu çalışmaların varlığına ilişkin davacı iddiası doğrulanmamıştır. Bu itibarla, davacının hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil çalışmalarının sadece 2008 yılı için kanıtlandığının kabulü ile fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulması hatalıdır.
3-Taraflar arasında hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
Somut olayda, davalı tarafın süresinde verdiği cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması hatalı olmuştur. Bu nedenle, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının dava tarihi itibari ile 5 yıllık zamanaşımı süresine göre hesap edilerek sonuca gidilmesi gerekmektedir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.