Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/2599 E. 2019/162 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2599
KARAR NO : 2019/162
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde kitle bankacılığı müşteri ilişkileri yöneticisi olarak çalıştığını, iş akdini ücretlerinin, sözleşme ve kanunda belirtildiği şekilde ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunarak yılda 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olduğunu, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını, iş akdini haklı neden olmaksızın feshettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı ve bu sebeple işçi tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatilinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşmede 270 saat kuralı bulunmasına rağmen işverence davacıya fazla mesai ödemeleri yapılması nedeniyle, uygulanmayan sözleşme hükmünün dikkate alınamayacağı ve davacının ayda iki kez cumartesi çalışması nedeniyle ayda iki hafta 6,5 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilerek fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır.
Davacı fazla çalışmalarının ispatı konusunda tanık beyanları ve işveren kayıtlarına dayanmıştır. Yargılama sırasında davacıya verilen şifre ile bilgisayarın açıldığını ve kayıtların teknik serviste tutulduğunu beyanla bilgisayar açılış-kapanış sistem kayıtlarının celbini ayrıca cumartesi çalışmasının istenildiğine dair kurum içi yazışma niteliğindeki e-mailleri sunarak emniyet kayıtlarının celbini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece bu yönde araştırma yaptırılmamıştır. Bu nedenle sistem kayıtları ve emniyet kayıtları celbedilerek, davacıyla yapılan hizmet sözleşmesindeki yılda 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükmü de dikkate alınarak, tüm dosya kapsamı ve tanık beyanları birlikte değerlendirilerek davacının fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ile fazla çalışma alacağı mevcut olduğu takdirde şimdiki gibi davacı feshinin haklı nedene dayandığının kabulü ile kıdem tazminatının da hüküm altına alınması, fazla çalışma alacağının mevcut olmaması durumunda ise davacı feshi haklı nedene dayanmayacağından davanın tümden reddi gerekeceği anlaşılmıştır.
Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08.01.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.