YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/25731
KARAR NO : 2019/1604
KARAR TARİHİ : 22.01.2019
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. alt işveren, davalı … … A.Ş.’nin asıl işveren olarak gözüktüğü işyerinde 29.07.2004–24.01.2012 tarihleri arasında müşteri hizmetleri yetkilisi olarak çalıştığını, davacının 27.12.2006 yılında … Sendikasının üyesi olduğunu, sendika üyeliğinin işverene 19.02.2008 tarihinde bildirildiğini, Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmemesi sebebi ile … 6. İş Mahkemesi’nin 2010/52 esas, … 19. İş Mahkemesi’nin 2011/885 esas sayılı dosyaları ile açılan davaların kabulüne karar verildiğini ve kararların Yargıtayca onanmak sureti ile kesinleştiğini, davacının işe iadesi için … 7. İş Mahkemesinin 2013/778 esas sayılı dosyası ile açtığı işe iade davasında feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulduğunu, Dairemiz tarafından muvazaa tespiti nedeniyle … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. hakkındaki husumetten red kararı kaldırılarak davacının … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. işyerine işe iadesi ile davalı … … A.Ş.’nin tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verildiğini, kesinleşen işe iade kararı üzerine işe başlatılması için başvurduğunu, işe başlatılmayarak işe başlatmama tazminatının ödendiğini, feshin geçersizliğine karar verildiği halde kıdem ve ihbar tazminatının davalı kurumca ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … … A.Ş. vekili, davacının … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş.’nin işçisi olduğunu, Türk … Sendikası ile … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. arasında imzalanmış herhangi bir Toplu İş Sözleşmesi bulunmadığını, davacının davalı şirket ile … Sendikası arasında imzalanmış olan toplu iş sözleşmesinden de yararlanmasının mümkün olmadığını, davanın öncelikle husumetten reddinin gerektiğini, davacının iddiasının aksine herhangi bir muvazaadan söz edilemeyeceğini, bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. vekili; davacının, 29/07/2004-24/01/2012 tarihleri arasında müvekkili firmada çalıştığını, iş akdinin feshi üzerine açılan işe iade davası sonucunda da işe başlama başvurusunun reddedildiğini ve tüm tazminatlarının ödendiğini, davacının Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmaya yönelik istemlerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili ile diğer davalılar arasında muvazaa bulunmadığına dair Yargıtay kararları bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş kolu tespitinden önceki dönemlerde davacının Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı işçilik alacaklarının tahsiline dair mahkeme kararları mevcut olup, anılan kararlarda nazara alındığında iş kolu tespitine ilişkin karar öncesi dönemler için muvazaanın varlığının kabulünün varlığı ile davacı alacaklarına hükmedilmesinin gerekli olduğu, davacının Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre en son brüt ücreti üzerinden ihbar tazminatı alacağı ve en son giydirilmiş brüt ücreti üzerinden kıdem tazminatı alacağının kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının dava konusu alacaklarının hesabında toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlık konusudur.
İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İşçinin işe başlatılmaması fesih niteliğinde olmakla, işverence gerçekleşen bu feshe bağlı olarak süre yönünden şartları mevcutsa kıdem tazminatı ödenmelidir. Hesaplamalar işe başlatmama yoluyla gerçekleşen fesih tarihindeki ücret ve kıdem tazminatı tavanı gözetilerek yapılmalıdır. Kıdem tazminatı için faiz başlangıcı, işçinin işe başlatılmaması yoluyla gerçekleşen fesih tarihi olmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmaz.
Davacı tarafından açılmış bulunan işe iade davasında … 7. İş Mahkemesinin 2013/778-881 esas ve karar nolu kararı ile Türk … A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, dahili davalı … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiş ise de Dairemiz, 29/11/2013 gün ve 2013/34055-27511 esas ve karar nolu kararı ile davalılar arasında muvazaa bulunmadığının kabulü ile mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, davalı … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının davalı Asisstt Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş.’ye ait işyerindeki işine iadesine karar verilmiştir. Davacının kesinleşen işe iade kararı üzerine işe başlatılma talebiyle davalı … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş.’ne başvurduğu ve işe başlatılmadığı tarafların kabulündedir. İşe başlatılmadığı tarih konusunda işe başlatılma talebine dair ihtarname ve işverence davacıya yapılan ödemenin tarihi dosya kapsamından anlaşılmasa Dairemiz’in yeniden hüküm kurulmasına yönelik 29.11.2013 tarihli kararının 12.02.2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 07.03.2014 tarihinde hükmün kesinleştirildiği hükme verilen kesinleşme şerhinden anlaşılmıştır.
Davacının talebi iş yerinde geçerli olan toplu iş sözleşmelerinden yararlanması gerektiğine ilişkindir. Davacı … 6. İş Mahkemesinin 2010/52 esas, … 19. İş Mahkemesi’nin 2011/885 esas sayılı dosyası ile açılan davaların kabulüne karar verildiğini ve kararların Yargıtayca onanmak sureti ile kesinleştiğini belirtmiştir. Yargıtayın önceki yerleşik kabulü, ilişkinin muvazaalı olduğu yönündedir. Ancak iş kolu tespitine ilişkin kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği 05.07.2012 tarihinden itibaren muvazaa olgusunun bulunmadığı Dairemizce de kabul edilmektedir. Bu durumda 05.07.2012 tarihinden önceki alacak talepleri bakımından eski kabul ve uygulama yani muvazaanın kabul edildiği uygulamanın devam etmesi gerekmektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 05.07.2012 tarihli 2012/18720 esas 2012/26716 karar sayılı ilamında …şirketinin iş kolunun haberleşme olmadığının tespit edilmesiyle muvazaa olgusunun ortadan kalktığını bu sebeple davacının toplu iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edemeyeceğinden davaların reddine karar verilmiştir. Türk … A.Ş. ve dava dışı … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş. arasındaki ilişkinin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin anılan iş kolu tespiti kararından önceki dönemler için bu ilişkinin muvazaalı olduğu kabul edilerek uygulamalar yapılmış, bu yönde verilen kararlar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. O halde “iş kolu tespiti kararına kadar olan dönemler için” muvazaa olgusu konusundaki istikrar kazanan yargısal uygulamaların dikkate alınarak “bu dönemlere” ait isteklerinin değerlendirilmesi gerekir.
Ancak davacının iş akdinin yeni fesih tarihi artık geçersiz sayılan fesih tarihi 24.01.2012 tarihi olmayıp 07.03.2014 tarihinden sonraki bir tarihtir. Dairemiz kararında davacının … Rehberlik ve Müşteri Hizmetleri A.Ş.’nde işe iade edildiği gözetildiğinde ve davacının işe iade için bu şirkete başvurduğu, yeni fesih nedeniyle sözleşmenin muvazaaya dayanmadığı da sabit olduğundan davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının TİS’e göre giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanması, geçersiz sayılan fesih tarihinden itibaren ve işletme kredisi faizine hükmedilmesi yönlerinden hükmün hatalı olduğu açıktır.
Mahkemece; yeni fesih tarihine göre Toplu İş Sözleşmesi uygulanmaksızın davacının kıdem ve ihbar tazminatları hesaplatılarak yeni fesih tarihinden itibaren kıdem tazminatı için en yüksek banka mevduat faizine ihbar tazminatı için yasal faize hükmedilmesi gerekmektedir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz oluştur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.