Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/2368 E. 2018/27568 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2368
KARAR NO : 2018/27568
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan … Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının 23/09/2006 tarihinden beri davalı … Başkanlığının asıl işveren ve diğer davalı alt işverenin işçisi olarak çalıştığını, davacının maaşının son aylarda çok düzensiz ve eksik şekilde ödendiğini ve maaşının tam olarak ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini 02/09/2013 tarihinde feshettiğini, davacının son maaşının net 950,00 TL olduğunu, davacının çalıştığı tüm süre boyunca haftalık normal çalışma süresinin üzerinde çalışmış olmasına rağmen karşılığı fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, yıllık izin hakkının kullandırılmadığını ve kıdem tazminatının da ödenmediğini beyanla kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tem. İnş. Orm. San. Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01/04/2007 tarihinde işe girdiğini ve 30/06/2011 tarihinde tazminat ve sair alacakları karşılığı toplam 4.001,15 TL’yi alarak işten ayrıldığını, ibraname imzaladığını, davacının daha sona yeniden işe alındığını ve ücretlerinin düzensiz ve eksiksiz ödenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davalı firmanın … Belediyesinde park bakım ihalesini aldığını ve Belediyeden gelen ödemeler doğrultusunda işçilerin ücretlerini avans ve bakiye olarak ödediğini, bütün ödemelerin düzenli yapıldığını ve yasaya uygun olduğunu, davacının kendisinin işe devamsızlık yaparak çalışmak istemediğini belirttiğini ve sonradan bu davayı açtığını, çalışmaların sabah 08:00 akşam 17:00 arasında olduğundan fazla mesai, bayram mesaisi ve hafta tatili çalışması yapılmadığını, yıllık izinlerini de düzenli kullandığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle, zaman aşımı itirazında bulunarak davalı Belediyede çalışan personel kayıtları arasında yapılan kontrolde davacının kaydının olmadığını, davacının en son diğer davalı şirket bünyesinde işçi olarak çalıştığını ve Belediye Başkanlığında çalışmadığını, bu nedenle kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti hak edip etmediğinin bilinmediğini, davacıyı işe alanın, ücretini, sosyal haklarını, sigorta primlerini ödeyenin, işe giriş ve prim bildirgesi verenin diğer şirket olduğunu, talep edilen alacaklardan Belediyenin sorumluluğu bulunmadığını, Belediye ile diğer davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davalı şirketin Belediyeden ihaleyi alan taşeron firma olduğunu ve ihale konusu işin tamamının kendisine verildiğini, davacı ile davalı … arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığını, yapılan ihalede taşeron firmanın çalıştırdığı işçilerin her türlü hak ve alacağından yüklenici firmanın sorumlu olduğunun düzenlendiğini, davacının çalıştığı tarihlerde farklı firmaların ihale almış olması durumunda kendi dönemlerinden sorumlu bulunduklarını ve bu nedenle davanın ihale alan ve davacıyı çalıştıran firmalara ihbarını talep ettiklerini, talep edilen faiz oranı ile faiz başlangıç tarihlerini kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı ve davalı … vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, Mahkemece, dinlenen tanık beyanları ve tekrar dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında, davacının 12.00-13.00 saatleri arasında bir saat yemek molası olduğu, 15 dk’dan 2 defa çay molası olduğu, 08.00-17.00 arasında çalıştığı, 1.5 saatlik ara dinlenme düşüldüğünde haftalık 45 saatlik çalışmasının olduğu bu durumda fazla çalışmasının olmadığı kabul edilmiş ise de Mahkemece tanıklar dinlenmiş, tanıkların dinlenmesinin ardından bilirkişi raporu alınmış bilirkişi raporunun ibrazının ardından davalı tarafın yemin teklifi üzerine davacının 18/11/2014 celse de yeminine başvurulmuş , davacı asilin yeminli beyanında aynen “ davalılar nezdinde çalıştığım süre boyunca toplam 90 gün yıllık iznimi kullanmadığıma, karşılığı ücretini almadığıma, günlük yemek molası dışında 15’er dakikadan toplam yarım saat çay molası vermeden çalıştığıma dair yemin ederim,“ dediği, devamında tarafların tanıkları adına ara dinlenme yönünden beyanlarının tespiti için yeniden davetiye çıkartılmasına, karar verildiği ve tanıkların beyanlarına yeniden başvurulduğu, ikinci kez dinlenen davalı tanıklarının 15 er dakikadan iki kez çay molası yaptıklarını beyan ettiği, Mahkemece de bu beyanların hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça çalışma saatleri ispat edilmiş, ilk tanık beyanlarında ara dinlenme süresine ilişkin açık bir beyan olmadığından bilirkişi raporunda yasal ara dinlenme süresi mahsup edilmiştir. Sonrasında davalı tarafça ara dinlenme süresinin yasal ara dinlenme süresinin üzerinde olduğunun ispatı yönünden yemin teklifinde bulunulmuş ve davacı tarafça da bu hususta yemin edilmiştir. Bu noktada kesin delil niteliğinde olan davacı tarafın yeminine değer verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.