Yargıtay Kararı 22. Hukuk Dairesi 2016/23 E. 2019/244 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 22. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/23
KARAR NO : 2019/244
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin … Belediyesinde işçi olarak çalıştığını, çalıştığı süre boyunca farklı pozisyonlarda görev yaptığını, 6360 sayılı Kanun gereğince belediyenin kapatılarak tüm alacak ve borçlarıyla birlikte … Belediyesine devredildiğini, aynı tarihte müvekkilinin de içinde bulunduğu onbeş belediye işçisinin hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin toplu halde işten çıkarıldığını ve bir daha çalıştırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye vekili, husumet itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, Dairemizce daha evvel temyiz incelemesi yapılan emsal dosya içerikleri ( 2015/35906 ve 2015/35907 esas ) ile aynı gün Dairemiz incelemesinden geçen davalıya karşı açılmış aynı mahiyetteki dosya içerikleri de dikkate alındığında, davacı ve diğer çalışan işçilerin (kapatılan) … Belediyesinde birden fazla işte görevlendirildikleri anlaşılmaktadır. Her ne kadar Belediye işçilerinin işleri birbirinden farklı ise de, davacının haftaiçi 08.00-17.00; cumartesi günü ise 08.00-00.00 saatleri arasında çalıştığı, haftaiçi günlük 1 saat yemek molası, 10 dakika çay molası kullandığı, cumartesi günü ise iki saat ara dinlenme kullandığının kabulü ilgili beldenin nüfusuna, yapılan işin niteliğine ve hayatın olağan akışına uygun düşecektir. Ancak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu maddeye göre taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak, davacının talebini aşmayacak şekilde haftaiçi 08.00-17.00, cumartesi günü ise 08.00-00.00 saatleri arasında çalıştığı, haftaiçi günlük 1 saat yemek molası, 10 dakika çay molası kullandığı, cumartesi günü ise iki saat ara dinlenme kullandığının kabul edilerek fazla çalışma alacağı yeniden hesaplanmalıdır. Ayrıca hesaplama da davalı lehine oluşan usulü kazanılmış hak da gözetilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.